Kaptırdım ben kendimi bu güzel yolculuğa beni bırakıp siz devam edin a dostlar
Gökçen ve Murathan ama onlar birbirlerine Pamuk ve Kepçük diyor. Aslında kitaba dair o kadar çok şey var ki anlatılacak. Yazarken nerden neyi anlatsam bilemiyorum. Keşke sizi karşıma alıp hikayemiz böyle başlıyor diye anlatabilseydim. Bu elbette ki mümkün değil o zaman benden size kocaman KESİNLİKLE OKUYUN baloncuğu gelsin
Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi Karakurt ve Alptekin ailesinin. Kepçük ve Pamuk et ve tırnak gibiydiler. Ne kavgaları biterdi ne de birbirlerine olan sevgileri. Lojmanda yaşamak bazen bir çocuk için zordu aslında daha doğrusu asker ailesi olmak. Babaları en yakın zamanda gelicez derlerdi ama bazen o yakın zamanlar aylar olurdu. Birbirlerine kenetlendi küçük Gökçen ve Murathan. Gökçen kız… Babası kalbi olmayan kızların adıdır Gökçen diyerek koymuştu biricik mavişinin adını. Murathan iki ablasından sonra evin en küçüğüydü ta ki bir gün pamuk gibi beyaz minik bir çift mavi gözler evlerine gelene kadar. Benim pamuğum dedi sadece benim. Öyleydi sadece Kepçük’ün pamuğuydu. Ama bir gün babalarının şehadet haberlerini alana kadar. (İçim söküle söküle okudum bu sahneyi sayın yazarım @loress canımıza kastın mı var ) Sonra herkes kendi şehidini memleketlerinden alacak haberi gelince Leyla kızını alıp İzmir’e, Neslişah 3 evladını alıp Adana’ya gitmişti.
Sonrası 20 yıl koskoca 20 yıl Birbirlerinden bir haber büyüdüler Pamuk ve Kepçük ama birbirleri olmadan nasıl geçti ilk zamanlar birde onlara sormak lazım. (Leyla’ya inanılmaz öfkeliyim. Nedenini yazmayacağım okuyanlar da mutlaka benimle aynı fikirdedirler buna eminim) Canım Neslişah 3 çocuğu için nasıl da dik durdu
20 yıl sonra artık karşımızda Doktor Gökçen Alptekin ve Kıdemli Üsteğmen Murathan Karakurt var. Gökçen’in tayini Şırnak / Silopi’ye çıkar. Ancak annesi Leyla bu konuda çok endişelenir ve Murathan’ında asker olarak orda görev yaptığını öğrenir. Veeee büyük buluşma… Hiç beklemediği bir anda havaalanından Pamuk’unu almaya gelen bir adet Kepçük Kitabı hem ağlarım, hem gülerim şeklinde okudum. Kurgularla yaşıyoruz efenim Hiç aklımdan çıkmıyorlar yerleştiler anlıyomusunuz Neyse ki seriyi çok beklemeyeceğiz çünkü ikinci kitabı Şubat’ta bizimle olacak