Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
"savaşın kazananı yoktur.." “En çok yarayı da kadınlar ve çocuklar alır..” “Açlıktan ölmemek için çalışacağız. Gerekirse açlığı yiyerek yaşayacağız.” “İnsanoğlu doğduğu günden beri iki nesneye kulluk etmek zorundaydı: Allah'a ve hükümete. Bir insan bu ikisiyle oldum olası başa çıkamamıştı. Burada ancak ölümün sözü geçer, ölüm burada mutlaka insanlardan daha uzun yaşar.” “Şiddet, zulüm, kıyım, yakıp yıkmak ,sadece insanlara değil doğaya da zarar vermektir. SAVAŞ geri gitmektir ,çöküştür..” __________________________ “Bunların hepsi belediyece gömdürülecek şehit ailelerinin çocuklarıydı. Fatma'nın ölüsü de gelince mezar­cılar irili ufaklı, kızlı erkekli çocuk ölülerini birer birer mezara indirip, toprağın üzerine yan yana dizmeye, sonra üzerlerine tah­ta dizmeden toprak atmaya başladılar. Bir yığın çocuk bir daha kalkıp oynamamak, ekmek istememek, cıvıldaşmamak, kavga et­memek üzere bir tek mezara atılmıştı. Babası, ağabeyi sınır boylarında mezarsız çürüyüp giden şu şehit yavrularının bir tek mutluluğu yerin altı­na girerek açıkta kurda kuşa yem olmaktan kurtuluşlarıydı. Şe­hitlerin geride bıraktığı varlıkları bu akıbet beklemiyor muydu?” Hasan İzzettin Dinamo, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarını en fazla yokluk ve kimsesizlik içinde geçiren yazarlarımızdandır. “Savaş ve Açlar” bir ailenin yaşayabileceği en zor koşullardaki var olma mücadelesinin, savaşın etkisiyle, nasıl drama dönüştüğünü, nasıl dağılma ve yok olma sürecine girdiğini anlatan, çarpıcı ve bir o kadar da etkileyici bir romandır. _________________________ Bir okur olarak çıktığım bu yolculukta, kendimi Şakire ile özdeşleştirip, kendimi yerine koyduğumda ,yolculuğuma bir anne olarak devam ettim, ciğerlerim yana yana.. Bir okuma hiç bu kadar zor, ağır, sarsıcı, acı ve kavurucu olmamıştı.. Boğazımın düğümlenmesine, yanaklarımdan süzülen yaşlara ve göz yaşlarımın tenimi yakmasına engel olamadığım bir eserdi okuduğum .. Uzun zamandır beni böylesine etkileyen, yıpratan, utandıran, kalbimi sıkıştırıp ağırtan, parça parça eden , alıp yerden yere vuran bir otobiyografi okumamıştım. Yorumlaması ise çok daha tarifsiz ağır duygular barındırırken, nerden nasıl başlayacağımı hiç bilemiyorum. Karşımıza yine ; Yazarımız Dinamo'nun ,bu toprakların tarihi gerçekliği üzerine yazdığı, I. Dünya Savaşını Temel çavuş ve ailesi üzerinden anlattığı ,lanetler ettiren savaşın o soğuk & acımasız yüzü var ➜Güçlü insanların bunu fırsat bilip geride kalanların mallarına el koyarak varlıklarına varlık katmaları. ➜Erkek çocuklarını bedel ödeyerek savaşa göndermeyen varlıklı bencil kesimleri.. ➜Komşuları aç uyurken & açlıktan ölürken, onların sofralarını donatması.. ➜Kendilerinden güçsüz & zayıf gördüklerini ezmeleri, hor görmeleri, görmezden gelmeleri, zorbalaşmaları , acımasızlaşmaları.. ➜Kadınların hele ki bir anne ise evlatları için verdikleri mücadele. ➜Yokluğa , sefalate , var olma çabalarına ve nicelerine şahit oldum .. Savaşların nasıl ortaya çıktığını & geliştiğini, devam edip sürdüğünü biliyoruz pekâlâ.. Savaşın geride bıraktıklarını , nasıl yakıp yıktığını , yok ettiğini, bıraktığı derin izleri, savrulan külleri, geride kalan hayatları, aileleri , kayıpları ve nicelerini hiç düşündünüz mü peki Veyahut ,hala dünyanın bir çok yerinde savaşlar devam ederken romandaki gibi sizin de başınızdan geçebileceğini / geçtiğini .. Böyle kavurucu bir hikâyeyi siz yaşamış olsaydınız ,yaşama isteğinizi, inancınızı ve de insanlığınızı ne kadar koruyabilirdiniz peki Hiç düşündünüz mü bütün bunları ve çok daha fazlasını .. Karadenizli Temel çavuşun ailesi gibi başka şehit ailelerinin de yoksulluktan & sefaletten, dilencilik olsun, hırsızlık olsun, kadınların & kızların ahlaken istenmeyen şeyleri yapmak zorunda kalışları olsun... Yaşamak için, hayatta kalmak için hasta keçi eti yemeleri sonucu sıtma olmaları.. Mezbahaneden atılan atık bağırsakları, ölü doğan buzağıları her gün azar azar pişirip yemeleri.. Aç olduğu için, beslenemediği için sütü gelmeyen Şakire'nin bebeğinin eline eski bez parçası verip onu emzirmesi.. Üç beş kuruş kazanmak adına köpek dışkılarını alıp tabakhaneye götüren küçük çocuklar ... Neyi nasıl anlatayım ki Evet..!!! Vatan , millet, bayrak , toprak, bütünlük önemlidir fakat bu noktada geçmişten günümüze, günümüzden yarınlara uzanacak bu gerçekleri de bir düşünün derim ..!! Bu topraklar kolay kolay alınmadı, bu zafer kolay kazanılmadı, şanlı bayrağımız göklerde özgürce kolayca dalgalanmadı.. Bu uğurda nice evlatlarımız, babalarımız , abilerimiz toprağa verildi Kitap için ne desem az ne desem yetersiz ne desem haksızlık olacak.. Her sayfası, her satırı zihinde kolayca kavurucu bir görsele dönüşen romanın , her sayfasını canım yana yana, ahh diyerek, koca koca iç çekişlerle çevirirken, bir o kadar da Şakire'nin evlatları için verdiği o sonsuz mücadeleye saygıyla eğildim / eğiliyorum. En yakın zamanda romanın geri kalan devam kitaplarını da mutlaka alıp okuyacağım.. Sizlerde kesinlikle ama kesinlikle okuyun ve okutturun derim...
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Tekin Yayınevi · 20171,284 okunma
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.