Okumak, Yazmak ve Düşünmek Üzerine - Kitap İncelemesi
‘’Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişemeyeceğinden korkuyorum. Kendi kendime karşı çok borçlandım. Kendime vadettiğim şeyleri yapmazsam utancımdan aynaya bakamayacağım.’’
Peyami Safa
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Peyami Safa ile sanki anlaşmış gibi Arthur Schopenhauer da tutmuş; zaten kısıtlı vakti olan ve büyük ihtimalle de her istediği şeye erişemeyecek kadar bir ömre sahip olan biz insanlar için ciddi önerilerde bulunmuş.
‘’Okuma’’, ‘’Düşünme’’ ve ‘’Yazma’’ eylemlerinden nasıl maksimum fayda elde edebilirsiniz, doğru okuma ve düşünme sanatının inceliklerini kendi üslubuyla tane tane anlatmış. Özellikle bir okurun hatası belki de çok kitap okuyup üzerine düşünmeden hemen bir sonraki kitaba geçmek, çok kitap okumayı büyük bir maharet zannedip çok kitap okuduğu zannıyla o kişilerin egolarını şişirmekle kalıyor sadece. Ancak Arthur Schopenhauer , özellikle burada büyük bir boşluğu dolduruyor; Ona göre, çok kitap okunması durumu kurtarmıyor; sadece okuyup geçmek yetmez üzerinde bir durup düşünmelisin, zihninde o düşünceleri bir demlemeli, yani kafa yormalısın okuduklarına diyerek düşünme sanatının inceliklerine işaret ediyor, insan kendi kendisine düşünebilen, kendi fikirlerini kendisi üretebilen bir kimse olmalıdır. Sadece kitaplardan aldıklarını kafasının içine alıp depoya kilitleyip olduğu gibi içeride bırakmamalıdır. Kendine özgü, kendine has yorumunu, özünü o bilgilerin içinde ihtiva ettirebilmelidir. Bu kısımları özellikle çok değerli buluyorum; kitabı okuduğumuz haliyle alıp içinde yazılı bilgileri olduğu gibi benimsemek yerine kendine özgü/has değerlerimizi ortaya çıkartan bir ‘’Öznellik’’e işaret etmesi, Arthur Schopenhauer ‘in çok orijinal ve değerli bir bakış açısı olarak duruyor.
Önemli olan gerçekten miktar olarak çok kitap okumak mıdır? Nicelik mi önemlidir yoksa nitelik mi? Çok miktarda kitap okumak mı yoksa az sayıda ama nitelikli ve üzerinde düşünülmüş/ akıl teri dökülmüş bir okuma mı daha değerlidir? Özellikle, kitap seçkilerinde yapılan hatalar çoğu zaman sırıtmıyor mu insanların üzerinde?
Franz Kafka ‘nın; ‘’İnsanı ısıran ve sokan kitaplar okumalıyız. Okuduğumuz kitap bir yumruk indirerek bizi uyandırmıyorsa ne işe yarar?’’ dediği cinsten kitaplar okumak yerine, ticari endişeyle yazılmış popüler kültürün en çok satanlar listesindeki içi boş kitaplarını okuyanlarımız hala yok mudur? Yalnızca insanlığa bir katkı sunabilmek için emek harcanarak yazılan birçok değerli yazar ve eserleri varken sadece para kazanmak kaygısıyla kitap yazıp etkili bir reklamla eserini ticari ürün formatına sokup peynir ekmek gibi satan yazarlara neden bu kadar hala bu kadar yüz veriliyor günümüzde? Bu yönde kendinize bir öz eleştiri yapmadan önce Arthur Schopenhauer ‘ın Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine adlı eserini bir okumalısınız ondan sonra kitap okuma uğraşınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
200 yıl önce yaptığı saptamaları ve önerileri, günümüz için de geçerliliğini korumakta olduğu çok net gözüküyor; nasıl bir üstün zekâ nasıl bir öngörüdür bu Arthur Schopenhauer . . .
İnsanın kendi ufuklarını keşfetmeye, sınırlarını zorlamaya iten balyoz gibi bir kitap: Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine . Arthur Schopenhauer ve onun kalibresindeki üstün zekalı her bir filozof, insanlık için ne çok yakıt tüketmiş zihinlerinde, aslında düşüne düşüne kendilerini tüketmişler, aynı öğretmen-mum metaforundaki gibi yana yana etrafını aydınlatırken kendileri mum gibi erimişler aslında. Sırf buna binaen insan oturup bir açar okur.
21 Eylül 1860 tarihinde Frankfurt'ta, o 16 numaralı güzel görünümlü apartman dairesindeki koltuğundan dışarıya bakarken aniden ölen bu adam, belki de ölmeden önce son dakikalarında bile insanlığın iyiliği için daha neler düşünebilirim acaba diye kafa yoruyordu . . . Kim bilir . . .
Johann Wolfgang Von Goethe ‘nin hayranlık duyduğu; Friedrich Nietzsche ‘nin ilk akıl hocası olan ve gözlerinden zekâ fışkıran bu adamın dediklerini bir dikkat alsanız pek de fena olmaz. Sonrasında zaten ne okumak isterseniz ne düşünmek isterseniz gerisi size kalmış. Hayat sizin hayatınız . .
Okumak Yazmak ve Düşünmek Üzerine
Arthur Schopenhauer