Savaş sırası ve öncesinde Osmanlı ve İttihatçı karşıtlığı ve İngiliz yanlılığıyla tanınan Kahire'nin Mokattam gazetesi Mısır'daki havayı çok iyi yansıtır. Öncelikle işlerin savaş ile çözümlenmesine karşıdır. Yunan ordusunun çok güçlü olduğunu İngilizlerin de savaş istemediğini yazıyor. Mısır'ın işleriyle Arap dünyasının işlerinin karıştırılmasını hiç arzulamıyor. Ancak Mustafa Kemal ve Milli Mücadelecilere son derece saygılı davranıyor. "Mustafa Kemal Paşa ve Hükümatı Ankara" başlıklı üç yazılık dizi, objektif ve dostça bilgiler veriyor. M. Kemal şahsi ve umumi karar gücünü temsil etmektedir, bir vatanseverdir Dünya Savaşı'nda tek yenilmemiş kumandandır, Napolyon'un deyimiyle Zaferin Sevgili Oğlu'dur… Cemal Paşa'nın icraatını eleştirmişti… Milli Mücadele için yanına Sağır İsmet²¹⁰gibi en tecrübeli subayları topladı… Genç Ankara hükümeti eski İstanbul'a galip gelecektir, daha kuvvetli, zengin ve sağlamdır, çok Arap subayı onlarla ilişkide… Türkiye daima Doğu'nun öncüsü olmuştur… Doğuda bağımsızlık fikrinin savunucusudur… Arapların Ankara hükümetine sempatisi, başkalarına itaat eden hükümet istememelerindendir… İlerleme ve bağımsızlık fikrini savunan doğal olarak Ankara'ya bağlanacaktır, nasıl ki komünizme bağlanan Moskova'ya bağlı olacaksa… Türkiye dış görünüşüyle Türktür ama dince ve ilkeleriyle doğuludur, yenilikçi her doğulu onların bir manevi evladıdır… Düşünürler, M. Kemal'i çevresinde ihtilalcilerin toplanacağı bir'merkez sayıyorlar bu yüzden Arap aydınları M. Kemal'in hükümetine büyük sempati ve saygı ile bakıyorlar." Sevr'in değiştirilmesini hedefleyen Londra konferansı sırasındaki yayınlarda da büyük övgüler var: Türk eski prestijini koruyacak… Halk hala vatansever… Savaşı kaybettiler ama Türk ruhunun ölmediğini kanıtladılar… Osman aşiretinin devlet kurmadaki gücü hâlâ devam ediyor… Faysal gibi başkalarına da örnek olacaklar… M. Kemal ve kardeşleri sayesinde milliyetçilik ilkesi toplumda ve hükümette yeni bir güç kazanacaktır… Eğer İstanbul Ankara'nın yolunu izlerse Türk halkı büyük bir geleceğe kavuşur.
Ankara'nın mutlaka başarıya ulaşacağı, emperyalist amaçları olmadığı, Arap eyaletlerinden vazgeçtiği ama Türk toprak…, anı asla bırakmayacağı da her fırsatta tekrarlanıyor. "Türkiye Türklerindir, bunun için sonuna kadar savaşacağız" şeklindeki M. Kemal'in demeci de özellikle aktarılmış. İskenderiye'de Ekspres gazetesi sahibi Mahmud Efendi İbrahim'in Türk yaralılarına sağlık ekibi göndermek amacıyla başlattığı bağış kampanyasını, Mokattamda Muhammed Şarii Paşa'nın bir açık mektubuyla 12 Nisan 1921'de başlattı. Buna prensesler ve ileri gelen paşaların hanımlarından katkı geldiği gibi, kızıyla birlikte Hilali Ahmer'de hasta bakıcı olarak çalışmaya talip olan kadınlar da görülmüştür. Bundan daha fazlasını yapamamasını Mahmud Ibrahim adeta özür diler şekilde şöyle açıklıyor. "Cesur ve kahraman Anadolululara Nil Vadisi sakinlerinden selam!… Izdırabınız karşısındaki üzüntümüzü kabul edin. Dünyada yerinizi ve büyüklüğünüzü sağlayacak zaferinizi bekliyoruz. Mısır size elini uzatmayı isterdi ama durumumuzu biliyorsunuz. Katkıda bulunamamamız başka sebepten değil. Bizi birleştiren doğulu dostluğu sağlamdır. Yaşasın Anadolu, Anadolulular ve Doğu Doğuluların kalsın."
Sayfa 175 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.