Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Babama mektuplar
Şimdi sen olsaydın, beraber ağlardık sensizliğe. Bişeyler değişiyor baba.. Saçımın telinden ayaklarımın ucuna kadar hissediyorum. Kelebeğin kozadan çıkması gibi sancılı bedenim. Ama kanatlanacak hiç bir mevzu yok ortada. Sadece katlanıyorum. Şimdi sen olsan içimin yangınına su serperdi sesin, geçeçecek babiş derdin. Zaman herşeyin ilacı derdin, ilk kez yanılacağını düşünüyorum.. gün geçtikçe büyüyor içimdeki yekpare alev. Hergün yeni bir şey anımsıyorum, kalbimin pili bitiyormuş gibi geliyor. Güçlü durup kimseye de güç olasım yok inanır mısın.. Şimdi sen olsan, sana beraber ağlardık baba… Arayabileceğim tek bir kişi bile yok beni senin kadar anlayabilecek. Seni arayıp babam öldü bana yardım et demek geliyor içimden şaka değil. O arayışın bulamayışı, çok çetin bir savaş baba.. Saçlarım birden dökülmeye başladı, burnumun direği, tırnaklarımın dibi bile acıyor. Kimseyi görmek istemiyorum, telefonları açmak istemiyorum, kapı çalsın da biri gelsin istemiyorum… Babalar ölünce böyle mi oluyor baba? Bu yüzden miydi senin içinde kimseleri yaklaştırmadığın dünyada sessizce kayboluşun… Bu yüzden miydi dizlerinde kalan son dermana kafa tutuşun… Omuzlarımda dünya gibi yük oluyor altında yıldızları saydığımız küçük mavi battaniye .. Tekerleri çamura bulanamadan iade etmek zorunda kaldığımız bisikletin kıpkırmızı mahcubiyetini taşıyorum hâlâ elmacıklarımda… Yokluktan anlayan çocuktum, üzülmeyin diye okul tuvaletinde dökmüştüm gözyaşımı. İçimde yedi yaşım sana çırpınıyor… Sen olsan sana ağlardım baba… Bunu ilk yaşayan ben değilim belki, bu dünya her şeyi tüketiyormuş.. Ben ölünce anlayacaksın derdin.. Kızardım düşünmek istemezdim , sen benim ; içinde haydut bir oğlan taşıyan çocuğumdun baba… Bana iyileşmeyi öğret rüyalarımda… Ben bu boşlukta nasıl uçacağımı hiç bilmiyorum… Deniz GENLİ
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.