Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
HAYBEDEN GERÇEK ÜSTÜ AŞK
Bir ilişkiyi ayakta tutan etken veya etkenler nelerdir diye sorsam her taraftan cevaplar yağar. Bu cevapların çoğuda ilişki uzmanlarından, yaşam koçlarından, kişisel gelişimcilerden ve bilimum bu tayfadan gelir. Söylecek tartışacak dayatacak ikna edecek o kadar çok sözleri vardır ki inanamszsınız. Bir anda ya ben neymişim dersiniz ya da ne kadar rezil bir insanmışım. Oysa ilişkiyi ayakta tutan şey ‘birleşmeler’dir. Bu birleşme kendi içinde yaşanan anılarla olabildiği gibi hayaller ortak düşünce ve duygu ile mümkündür. Dejavuya benzer anlar bazen insanı zorlasa da çoğu zaman o anı ve o andaki kendi benimizi hatırlatıp bizi mutlu eder. İlişkileri sürdüren şey içsel dünyamızın dinamikleridir oysa. Bir başka müdahale bunu ancak etkiler onun yerine geçemez. “Gizlice kendi içinden çıkıp başkaları için artık erişilmez olan, kaçınılan alana, yalnızlığın çözüldüğü yere, mutlak samimiyet uğruna zaman zaman ideallerin ardında bir anlığına açılan boşluğa girdi.” Boşluklar denizinde hayatta kalmaya çalışırken birinden çıkıp öbürüne gireriz. Bu anlamsızlığı doldurmak ise nete mal olursa olsun anlamlı kılmak tek isteğimizdir. Oysa kendimiz dışında çok az şeyi dikkatte alırız. Bu işte kör noktadır. Bütün gelişimciler bunun aksini savunur durur. Kendini sev, özşefkat göster, toksik ilişkiden kurtul, sen değerlisin. Ne beylik laflardır. Öteki olmadan kendimizi yontamayız. Hayatta en az muhatap olduğumuz ve en az gördüğümüz şey kendimizizdir oysa. Dikkat etmediğimizden değildir bu arka planda bir sürü gürültünün tamamı bizi oluşturur. Benlik bir orkestra şefidir sesleri azaltır veya çoğaltır. Kısançlığı artıralım, sevgiyi kıs biraz, tutkunun ritmini düzenleyelim, anlayışın sesini kısalım. Ortaya bir ahenk çıkar mı bilinmez. Ortaya bir insan çıkar. Davranışlarıyla değerlendirdiğimiz bir varlık çıkar hem kendi karşısına hem ötekinin karşısına. Bu sadece gürültüleri baskıda o anda ki varlıktır. Düzenlemeyi yaparken ilk düşünülen elbette haz ve arzudur. İdsel primitif bir varoluşun gerekleri. Diğer süperegosal açılımlar ise kar zarar ilişkisine göre şekillenir. Anılar bile bu akışkan dinamik içinde her an başka bir şekil alır. Sabit değildir hiç bir şey karakter akışkandır anılar akışkandır ve termodinamiğin yasaları geçerlidir. Artan ve azalan değerler. Kitap iki kadının iki uzun öyküsünü anlatıyor. Bir geçmiş hesaplaşması içinde sıradan olağan rutinin rotatiflerin değeri, varlığı arasında sıkışmış bir kadın. İçindeki boşlukları yalnızlıkları suskunlukları ve zorunlukları arasına yerleşmiş bir kadın bedeni ve ruhu. Birleşmelerle kendini var etme çabası içinde bir birey:”Bir gün yalnızlığının içinde ansızın bir karşılaşma yaşamış gibi oldu, yalnızlığının çevresinde birdenbire karışık, düzensiz bir yakınlık katılaşıp kubbelendi.” İkinci öykü ise bir “haybeden gerçek üstü bir aşk” öyküsü. Tanrılaştırılan bir birleşmenin etkileri yan etkileri ve sonuçlarını içeren. İki öyküden zorlu. Çünkü metin zorlu. Olayı özetleyen de şu kısacık alıntı: “Önemli olan tek şey eylemin kendisi olmak, onu yapan kişi değil; her birimiz olan bitenle yalnız kalmalıyız, aynı zamanda birlikte olmalıyız, bir odayı oluşturan penceresiz dört duvarın iç kısmı gibi sessiz ve kapalı; o odada her şey sahiden gerçekleşebilir fakat yalnızca düşüncede gerçekleşmiş gibi biri diğerini etkilemez…”. Birleşmelerle yürüttüğümüz hayatın içindeki ilişkilerin bize kattıkları bizden aldıklarını sorgulayan iki öykü iki dünya iki yaklaşım…
Birleşmeler
BirleşmelerRobert Musil · Can Yayınları · 202337 okunma
·
1 plus 1
·
728 views
Ayuzawa Kaichou okurunun profil resmi
Benim için gerektiği bir zamanda karşıma çıktı düşünceleriniz. Emeğinize sağlık, inceleme için teşekkürler🙌🏻
OkuryazaR okurunun profil resmi
Ne güzel mutlu oldum bir farkındalık yarattıysa bir kaç kelime. 🙏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.