Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir inkılabın günbatımı, Cumhuriyetimizin 100. yılında, Cumhuriyetin hemen hemen tüm kazanımlarının yitirildiği bu günlerden, geçmişe dönüp, bir tür geçmişi sorgulama ve hesaplaşma kitabı... 1908 ve 1923 devrimlerini, "devrim" olarak değil "inkılap= dönüşüm " olarak değerlendiren yazarımız, kitap boyunca cumhuriyetçi kadroların neyi başarabildiğini ve neyi başaramadığını çok duygusal bir dille anlatıyor. Geçmişe özlemle, sevgiyle bakıp; gelecek umudunu yitiren benim gibi insanların, kimi zaman gözyaşlarını tutamayarak okuyacağı bir kaynak... Yazarın kendi sözleri ile anlatalım : Havanın kurşun gibi ağır olduğu bir günbatımını yaşıyoruz. Artık bizleri ısıtmayan güneş , bir yüzyılı karanlığa gömmek üzere ufukta batıyor. Bu hem pek övündüğümüz, her toplantıda, her fırsatta 'Onuncu yıl' ının marşını gözleri yaşlı söyleyerek kutsadığımız Türk inkılabının hem de o inkılabın beşiğinde büyüyen benim kuşağımın günbatımıdır. İlk adımı Rumeli'de , bir cuma namazı sonrasında askerleriyle birlikte, elde silah dağa çıkan Niyazi bey attı. O ve sevgili geyiği 1908 in simgesi oldu. Enver, Talat, Cemal ve arkadaşları Meşrutiyeti yaşama geçirdiler. Her biri şiarından şaşmadı. Mustafa Kemal, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, İsmet İnçnü ve daha niceleri ülkeyi düşman istilasından kurtarmak için her cephede canları pahasına çarpıştılar. Son noktayı İzmir'de koyup inkılabın ikinci evresini başlattılar.Yiğittiler, modern bir Türkiye ütopyaları vardı. Bunu yaratabilmek için ellerinden gelen tüm gayreti gösterdiler. Ama azgelişmiş, fukara bir ülkede ilerleme adına yapılan 'dönüşümlerin' gerçekleşebilmesi için o sefalet içinde yaşayanların kendilerine inanmaları gerekirdi. Bunu yapamadılar. O sefaleti yenecek bir programı tasarlayamadılar. Altı yüzlük Osmanlı geleneği onları da kucakladı. "Halka rağmen, halk için" anlayışını izlediler. Biz en doğrusunu biliriz inancı daima yanılgıyı ve yenilgiyi hazırlar. İyi niyetlerinden kuşkumuz yok. Tüm çabalarına selam olsun. Ne var ki artık gün batıyor. Belli ki gelen gece karanlık olacak. 1919 da ulusun kendi iradesine sahip çıkması için yola çıkıldı. Bizleri bekleyen karanlık gecede de aynı şiarla hareket edeceğiz. Egemenliğin kayıtsız, şartsız ezilenlere, sömürülenlere, açlara, yoksullara ait olması için yeni atılıma ihtiyacımız var. Küresel kapitalizmin tüm kurum ve kurallarıyla üzerimize çöken karabasanını ancak emeğiyle yaşamını sürdürenler üzerimizden atacak. Eşitlikçi, sömürüsüz, batışçı, yani sosyalist yeni bir dünya gene insanlığın tek umududur. Gerisi teferruattır" diyor yazar. Umutlarımızın geri geleceği günlere özlemle ....
Bir İnkılâbın Günbatımı
Bir İnkılâbın GünbatımıTevfik Çavdar · İmge Kitapevi · 20082 okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.