Gönderi
Sineklerin Tanrısı, gözüme her ne kadar çocuk kitabı görünse de okuduğum zaman aslında böyle bir kitap olmadığını anladım. Yazar tarafından çok zekice kurgulanmış ve sembollerle anlatılmış bir eser. -Spoiler-
Kitap savaştan korumak amacıyla güvenli bölgeye uçakla götürülen çocukların uçağının bir adaya düşmesi ile başlar. Adaya düştükten sonra çocuklar etrafa dağılırlar. Oldukları bölgede kalan Ralph ve Domuzcuk bu esnada tanışırlar ve Domuzcuk denizde bir deniz kabuğunu bulur. Bu kabuğun borazana benzer bir ses çıkardığını söyler. Ralph adaya dağılan çocukları bu deniz kabuğu, namı diğer şeytan minaresi ile kendi oldukları yere çeker. Daha sonra toplaşıp konuşan çocuklar Ralph'ı lider olarak seçerler. Fakat içlerinde liderlik vasfına erişmek isteyen biri daha vardır: Jack. Kitapta dört tane öne çıkan karakter vardır. Ralph, Domuzcuk, Simon ve Jack. Jack biraz daha hırçın, haşarı bir çocuktur. Biraz da vahşi demek yanlış olmaz. Simon, olayları sakin karşılayan, hep bir nedene bağlayan bir karakterdedir. Domuzcuk mantıklı düşünüp hareket eden ve bir büyük gibi kararlar alan bir çocuktur. Bunun yanı sıra bir de zorba karaktere sahip Roger vardır. Bunlar arasında Ralph uzlaşmacı ve herhangi bir olayda soğukkanlı davranan, liderlik vasfı taşıyan bir karakterdedir.
İlk başta sevinen çocuklar adadaki yaşamlarını bir oyundan ibaret sandıkları için mutludurlar. Fakat olaylara mantıklı bakmaya başlayan çocuklar kendilerinin bir adaya düştüklerini ve etraftan geçen bir geminin onları fark etmeleri için tepeye bir yere ateş yakmaları gerektiğine karar verirler. İşte kitapta adaya düşen bu çocukların günden güne nasıl yozlaşıp ilkel insanlar gibi davranmaya başladıkları gözler önüne serilir.
Kitapta göze çarpan olaylardan biri de liderlik hırsıdır. Ralph'in lider olmasını çekemeyen Jack onu konumundan etmek için türlü iğrenç işlere kalkışır. Çocukların gruplaşmasına sebep olur. Burada yazar liderlik savaşının insanın içinde doğuştan olduğunu ve bu yüzden bunu kazanmak için her türlü şeyi yapacağını bu masum çocuklar üzerinden anlatmıştır. Fakat bundan önce bir soru vardır ki insanları düşünmeye sevk eder. Çocuklar masum mudur? Bir diğer soru ise "İnsanlar iyi miydi ve büyüdükçe mi kötü huylu oluyorlardı? Yoksa (Hıristiyan inancındaki düşünce gibi) insanlar doğarken bu kötülükle mi doğuyorlardı?"
Kitabın her cümlesinde anlatılmak istenen bir düşünce var, bence alelade okunup geçilemeyecek kadar önemli bir eser. Biraz okumaya geç kalmış olsam da beğendiğim bir kitap oldu. Herkese keyifli okumalar dilerim.
·
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.