Aydınlanma ~ Osho Psikoloji, Terapi ve Meditasyon Arasındaki Temel Fark İnsan olmak, kendine ait bir dizi nevrozu deneyimleme cesaretini gerektirmektedir. Fakat kendi varlığımızın merkezine ulaşmadan önce hayatın bizi dışa doğru iten bir dizi deneyimleriyle yüzleşmek zorundayız. Zen bilgeliğine göre, meditasyon yaptıkça sıradan olanın ötesinde bir farkındalık gelişmektedir. Bu dönüşüme göre zihinsel karmaşa bir aşama olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak meditasyonun en yüksek zirvesine çıktığımızda paradoksal bir şekille karşılaşırız. Bu durum içsel yolculuğumuzun bir döngüsüdür. Meditasyon bize sadece farkındalığın ötesinde bir varoluş anlamından çok sıradanlığı ve karmaşıklığı bir arada deneyimlemenin önemini hatırlatır. Aydınlanma, insan varoluşunun derinliklerine inen mistik bir yolculuktur. Yeniden kazanılmış bir cennet arayışı, kişilik soğanını katman katman soyarak özümüzü bulma çabasıdır. Kutunun içinde ve dışında dolaşırken rüyadan uyanmak, şimdi ya da asla anlayışıyla yaşamak, koşullanmalarımızı anlamak ve zihnimizin ötesinde bir gerçeği kavramaktır. Rüyadan uyanmak kitabın ana temasından biri ki bu kısım beni fazlasıyla düşündürdü diyebilirim. Osho'ya göre terapi yalnızca zemin hazırlamaktır. O nevrozun yabani otlarını temizlemek ve meditasyon çiçeklerini dikmek için terapi yöntemini kullanmaktadır. Bu durum nevrotik zihni düzeltmeye çalışmak yerine kişinin zihninde bir adım ötesine geçebilecek kadar cesur olmasını desteklemektedir. Bu da meditasyon yoluyla olur. Osho bu yaklaşımı Buddha'ların psikolojisi olarak nitelendirmiştir ki kitapta bu konuda oldukça güzel detaylara yer vermiştir. Bu yaklaşım, nevrozlarımızı ve psikozlarımızı yaratan ve besleyen kökleri kesme ihtiyacını göstermektedir. Çünkü parçalanmış kişilik bizi "zorunluluklarımız" ile "isteklerimiz", "heveslerimiz" ve "gerçek arzularımız" arasında sürekli bir savaş alanında zıt yönlere çekmektedir. İhtiyaçlarımız, zihnimizin hırsları ve kalbimizin özlemleridir. Psikanalizin eski yapıyı yenilemeye çalışması, geçmişi analiz etmesi ve onun bıraktığı izleri parçalara ayırması onu orada burada onarması yıllar alırken, Buddha'ların psikolojisinde bu durum tam aksini göstermektedir. Bu düşünceye göre analiz etme veya sentez yapma gibi bir durum söz konusu değildir. Aksine zihnin dışına çıkmanın ondan uzaklaşmamıza ve onun tüm gevezeliklerini, endişelerini, sorunlarını ve planlarını kapatmamıza öte yandan ise sadece var olmamıza olanak tanıyan anahtarı bulmamızın kapılarını açmaktadır. Akla da aykırı değildir. Zihni, günlük yaşamda ve onun günlük zorluklarının çoğunda gezinmede yararlı bir araç olarak kabul etmektedir. Diğer yandan meditasyon zihnin tüm ruh hâllerinin, sorunlarının ve gerilimlerinin kölesi olmak yerine onu kullanabilmenin anahtarıdır. Osho'ya göre meditasyon; dışarıdan içeriye giren nesneler dünyasını, düşünceler dünyasını, duygular dünyasını unutma sürecidir ve öyle bir an gelir ki, saf bilinç hiçbir içerik olmadan orada olur. Bu bilinci bilmek Buddha'ların psikolojisinin ne olduğunu anlamak, içsel varlığın doluluğunda dinlenmek demektir. Bu içsel varlık hiçbir patolojiyi, hiçbir nevrozu, hiçbir korkuyu veya kaygıyı bilmez. Böylelikle varlığımızın bu doğal durumunu Osho "aydınlanma" olarak tanımlamaktadır. Kitabı bitirdiğimde Osho'nun zihin, terapi ve meditasyon konusundaki özgün bakış açısına hayran kaldım. Terapinin sadece bir arınma süreci olduğunu ve meditasyonun gerçek dönüşümün anahtarı olduğu fikri, benim için içsel bir buluş oldu. Osho'nun aktif meditasyon teknikleri ile birleştirilen terapötik süreçlerin bireysel dönüşüm için ne kadar etkili olduğunu kitap boyunca çok daha net anladım. Kitap, geleneksel psikolojiyi reddedip meditasyonun derin gücüne odaklanıyor. Farkındalıkla yaşamak ve kendi hayatımdan tam olarak sorumluluk almak konusunda bana ilham kaynağı oldu. Bir kitaptan ötesine geçen bu içsel yolculuk rehberini okumanızı tavsiye ederim. Şimdiden okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum.

AydınlanmaOsho · Doğan Novus · 202414 okunma

·

98 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.