Gönderi

312 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Selamlar. Bu kitabı sevdim mi sevemedim mi karar veremedim. Öncelikle farklı bir fantastik kurgu okuduğumuzu söyleyerek başlayayım. Cadılar zaten başrolde ama bir de bunların yanında vampir kılıklı iblislerimiz (Aracılar) var. İblisler, cadıların kanlarıyla beslenmek zorunda yoksa ölüyorlar. Kitapta herkes kendi cinselliğiyle barışık. Seks asla bir tabu değil. İnsanlar birbirleriyle açık şekilde flört ediyorlar. Willow ve Gray'in ilişkisi bu sebeplerden dolayı rahat ilerliyor. Yasak aşk yok, ayrılık dramı yok, 'Lanet olsun onu arzulamamalıyım' tripleri yok. Diğer yandan bu  cinsellik mevzusu bazı yerlerde bana biraz abartılmış gibi geldi. Ayda bir hasat denen bir tören düzenleniyor. Hasat'ta seçilmiş cadıların gözlerini ve ellerini bağlıyorlar ve aracılar da gece gelip bu cadılardan besleniyor. İsteyen cadılar gecelik giyip aracılara bedenlerini de sunabiliyor. Hasatla ilgili olarak cadıları kurbanlık koyun gibi bağlamaları ve onlardan faydalanmaları beni rahatsız etti. Fantastik kitaplarda evrenin ve düzenin düzgün bir şekilde tanıtılması önemlidir. Evren ne kadar iyi tanıtılırsa o kadar az kafa karışıklığı yaşarız. Bu kitapta bu kısımda eksiklik vardı bence. Mecliste farklı türlerde cadılar var ama bu cadıların yeteneklerine vs yeterince değinilmiyor. Cadıların ve aracıların nereden geldiği kesik kesik anlatılıyor, parçaları birleştirmekte zorlanıyorsunuz. Willow'un annesi kim, babası kim, neden kızın peşindeler, güçleri neler vs hep yarım yarım anlatılıyor. Ben hikayeyi anlamakta zorlandım açıkçası. Gray'in gri mi siyah mı olduğundan kitabın sonuna kadar emin olamadım. Bir sıcak bir soğuk davranıyor. Willow'u manipüle ediyor ama bir yandan da gerçekten onu önemsiyormuş qgibi davranıyor falan. Gray benim için tam bir muammaydı. Kitabın sonunda biraz kalbimi kırdı açıkçası. Willow gereksiz inatçı bir karakter. Tamam kimseye güvenemezsin ama bu kadar da abartmasan mı acaba !? Suzanna'nın iyi olmadığını bildiği halde lafına kanıp bir anda kaçmaya karar veriyor falan. Sürekli bir dik başlılık, sürekli bir itiraz. Hayır bir de mantıklı olsa tavırları eleştirmeyeceğim. Bir sahnede kıza zorbalık yapıp tartaklıyorlar, kız karşılık vermiyor. Dayağı yiyip sürünerek Gray'in odasına gidiyor. Yavrum evladım senin elin armut mu topluyor ? Ne mana yani ? Kitapta ne olup bittiğini, bütün bu karmaşanın nedenini son 50 sayfada öğreniyoruz. Son 50 sayfa çok vurucuydu. Ters köşe değildi benim için ama vurucuydu. Hani bu kadarını beklemiyordum. Bu kısımlar çok keyifliydi. Kitap anlaşılması ve takip edilmesi zordu bana göre ama en sonda olaylar çözüldüğü zaman da çok tatmin ediciydi. Karakterlerin arasında gereksiz çekim draması olmamasını sevdim. Okurken  'İtiraf et işte' diye kriz geçirmedim. Kitabı sevdim mi sevmedim mi bilmiyorum ama okurken kesinlikle keyif aldım. Sevgilerle <3
Cadılar Meclisi
Cadılar MeclisiHarper L. Woods · Pukka Yayınları · 2023547 okunma
·
134 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.