Gönderi

Arap ve İslam kaynaklarında kullanılan Hanif kelimesinin menşei hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. İbranice, Habeş'çe veya Arapça kökenli olduğuna dair çeşitli görüşler varsa da, Hanif kelimesinin Süryanice (Ken'ânîce)'de hanpa kelimesinden gelmiş olması daha muhtemeldir. Râgıb el-İsfahânî'ye göre "dalâletten, sapkınlıktan ayrılıp istikamete, doğru yola meyletmek, yönelmek" anlamındadır. Bu bağlamda İslam kaynaklarında genellikle "İslâm öncesi dönemde Hz. İbrâhim'in tebliğ ettiği dine tabi olanlara verilen ad" olarak kabul edilir. Lisanu'l Arab "h-n-f" maddesinde Cahiliyye Araplarında "sünnet olmuş veya hac ziyaretinde bulunmuş herkes için kullanıldığı söylenir. Dolayısıyla Hanif kelimesi İbrahimî gelenek (din) üzere olanlar için kullanılan bir ibaredir. Ancak Hanif kelimesi İslam açısından anlam değişikliğine uğramış, farklı manalarda kullanılmıştır. İslam'ın doğuşundan önce kaleme alınan Peşitta'da hanpa şeklinde zikrediliyor olması kelimenin Hıristiyanlar (ve Theosebes'ler) ile ilgili olduğuna işaret etmektedir. Kur'an'da da benzer şekilde Haniflik çerçevesinde Yahudi ve Hıristiyanlara atıfta bulunulur, "Şüphe yok ki İbrahim ne Yahudi idi, ne de Nasranî idi. Fakat o Hanif idi, müslim idi; müşriklerden de olmamıştı❞ ayetiyle açıklık getirilir. Kur'an' da Hanif kelimesinin ve Hz. İbrahim'in Hanifliğinin anlatımındaki yöntem, Theosebes'lerle Haniflerin aslında aynı grup olabileceğine işaret etmektedir. Bu ibarenin değerlendirilmesi her şeyde önce Peşitta'dan yola çıkarak yapılmalıdır. Daha sonra da İslami açıdan nasıl bir anlam değişikliğine uğradığını tespit etmek önemli olacaktir.
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.