Gönderi

134 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Video: youtu.be/XdKBIFSVeSw Uzak. Oruç Aruoba'dan De Ki İşte, Zilif, Yürüme, Ol / An, Hani, Geç Gelen Ağıtlar, Yakın, İle, Sayıklamalar, Çengelköy Defteri, Olmayalı ve Doğançay'ın Çınarları'ndan sonra okuduğum 13. kitap. Uzak, 136 sayfalık felsefi bir deneme kitabıdır. Uzakta; ayrılmak, ölüm, özlem, özlemek, pişmanlık, yağmur, yaşam ve zaman gibi temalardan hareketle özetle özlem duygusu açıklanmaya çalışılmıştır. Kitap; Uzak, Tavşan Besleyen Kılavuz ve Özlem Çekene Kılavuz olmak üzere toplam 3 bölümden meydana gelmektedir. Aruoba, kitabın ilk sayfalarında tavşanı metafor olarak kullanmıştır. Bir duyguyu (özlem) ele alan ve uzun uzun sayfalarca okuru; yormaktan fakat birçok özlediğini de anımsatmak ve özletmek suretiyle âdeta sarsan bir kitaptır. Kitaptan bazı alıntılar: Yalnızca içteki yakındır, başka her şey uzak (7). Ne kadar yakınım sana Ve ne kadar uzak (7). Kişinin yaşamı, uzaklıklar ile yakınlıklar arasında yürür (8). Yaşamı, kişinin, eylemlerinden oluşur (9). Yaşamı, kişinin, ilişkilerinden oluşur (9). Tavşan besleyen, havuç da yetiştirmelidir (14). Tavşan besleyen, tavşanını bir gün götürüp tavşan yetiştiren birilerini bulup onlara vererek terk etmeye de hazır olmalıdır (28). Tavşan besleyenin durumu da zordur (29). Her ölüm dünyada bir çatlak açar - bir boşluk bırakıp öyle gider her kişi: Öteki kişiler de şimdi o çatlağı kapatmakla o boşluğu doldurmakla görevlendirilmiş hissederler kendilerini (33). Çünkü ölüm, onmaz; yaşam, onarılmazdır (33). Beklenen daha gelmemiştir; özlem artık gitmiştir (38). Özlemek işte, görmek istediğini görmeden edememek; ama görememektir (39). Özlemin doruk noktası, özleyenin özleneni artık göremediği noktadır - özlem, görüşün artık olmadığı noktada doruğundadır (40). Özlem, görememenin yoğunluğudur (40). Özleyenin de özlenenin de bir yerde birlikte bulunurlarken birlikte aynı anda, dönüp ayrı yönlere gitmeleri (41). Özlem, gitmiş bir durmadır Özlem, durmuş bir gitmedir (41). Özlem, "Yeniden gelecek misin bana hep?" sorusuna artık yanıt bulamama konumudur (43). Özlem, şimdi burada, senin bulunduğun yere yağan yağmurun, onun bulunduğu yere de yağması konusundaki ikircikliğindir (45). Özlem, her şeyi kaplayan boşluktur (47). Özlem, birdenbire içinin boşalmasıdır (48). Özlem, vahayı anımsayan çöldür, bir o kadar da çölü duyumsayan vaha (49). Özlem çeken, çıkar yolu olmayandır, yönünü yitirmiş olan (50). Özlem, şaşkın bilinçtir (51). Özlem, kendinin öteki olmasını istemektir bir o kadar da ötekinin kendin olmasını istemen (53). Özlemek, özlenmek istemektir (53). Özlemin, sensin (53). Özlem, yalnızlıkta birlikteliktir (55). Yalnızlıktır, çünkü özleyen (de özlenen de) özlem süresince yalnızdır(lar) (55). Özlem, yalnızlıkta birliktelik / birliktelikte yalnızlık (55). Özlem, bütün dünyanın grileşmesidir (58). Özlem, dünyaya rengini veren griliktir (58). Özlem, batmış ama aydınlığı hâlâ süren güneş gibidir, bu yüzden akşamüstü saatleri, hüzün saatleridir (59). Özlemin tek bir düşmanı vardır: zaman (60). Özlemi, zaman üretir; ama onu tüketen de odur, zaman, kendi doğurduğu çocuğu, özlemi, boğazlar (60). Özlem, genişler, yayılır, derinleşir; bütün bir yaşamı kaplar gibi olur, bütün yaşam gibi olur (60). Özlem, geleceğin geçmiş gibi olması isteğidir (64). Özlem, geçmişi geleceğe ve geleceği geçmişe bağlayıp ikisini birden şimdiye katmak ister - ikisini bir arada, birden (68). Özlem, zamanın etkileyemediğidir (69). Özlem, dönünce bulunulacağı düşünülen mektuptur (71). Özlem, yüklenmektir (72). Özlem, ayrılıktaki birlikteliktir - bir o kadar da birlikteki ayrılış (73). Özlem ile beklemek arasında garip bir bağlantılar ağı vardır (75). İnsanları tedirgin eden, şeylerin kendileri değil, tasarımlarıdır (76). Özlem, yalnızlığın yakıcılığında yaşanan değerdir (77). Özlem, katlanan bilinçtir (83). Özlem, işitilmek istenen bir sestir (86). Özlem, kalabalık içindeyken bir an susup dinlediğin dere şırıltısıdır (86). Özlem, küçük çıtırtılarla ıslanan boş sokaktır (87). Özlem, kıpırdamadan duran perde kıvrımıdır (87). Özlem, çiçek yaprağının kurumuş büyüme noktasıdır (90). Özlem, şimdi alt ucunu kavrayarak soğukluğunu duyduğum kalemdir (92). Özlem, boyuna toplanır, birikir (95). Özlem, biriken toplamdır (95). Özlenenin eksikliği arttıkça özleyen için mevcudiyeti de artar (96). Bir şeyi sevmek de ancak bir kişiyi sevmek yoluyla olanaklıdır (99). Özlem, uzaklıklardan şimdiye ulaşan neşedir (102). Özlem, çok da olsa az da; hep, acıdır (103). Özlem, özlediğinle ilgili her şeyi unutsan da özlediğini unutamamandır: özlediği'ni ve özlediğini - özlemekte olduğunu (105). Özlem, şimdideki seni, sonsuzluğa taşıyan tasarımdır (106). Sevdiğinden dolayı mı özlersin; yoksa özlediğin için mi seversin (108). Özlem ile sevginin temel ilişkisi, özleyenin aynı zamanda özlenen; özlenenin de aynı zamanda özleyen olduğu durumlarda belirir (109). Özlem, sevgi değil, sevgi özlemdir (111). Ancak önceden özleyebilen, sonradan sevebilir (111). Özlemin, ölçündür (111). Özlem, nesnesini olduğu kadar, kendisini de temellendirmek zorunda olan duygudur (112). Özlem, beslendikçe tükenir (113). Özlemi çoğaltan da azaltan da kişilerin başarısızlıkları ya da başarılarıdır (114). Özlem, özleneni özlenmesi gerekmezken de özlemektir (115). Özlem hiç bitmez, çünkü özlemin istediği olsaydı olmayacağı; onu gereksiz kılabilecek durum, olanaksızdır (117). Özlem, hep olacaktır. Özlem, hep vardır (118). Özlem, paylaşılamayan paylaşılmışlıktır (118). Özlem, özlenene ulaşamadıkça özleyenin her yerini kaplar (121). Özlemin özlediği belki de kendisidir (121). Özlem, özleyenin özlenen ile yeniden buluşma olasılığı arttıkça ya da zamanı yaklaştıkça -garip ya işte- azalacağı yerde çoğalır (122). Özleyenin özlediğine kavuşmasının da en temelde özlemle bir ilgisi yoktur (123). Özlem, aydınlık bir karanlıktır - ve karanlık bir aydınlık (124). Özlem, ölümün aynasıdır - özlemde ölüm yansır (125). Özlem, sonsuz varlığın hiç olmamış yokluğudur; ya da sonu gelmeyen hiçliğin hep olacak varlığı (126). Özlem o kadar güçlü bir hâle gelebilir ki özlenenin varlığını bile gereksiz kılabilir (127). Özlem, insanın kişi olma yani, başka kişilerle ilişki kurarak kendini o kişi olarak oluşturma yolunda en temel olanağı, kaynağı ve kanıtıdır (128). Özlem, artık daha ötesi olmayan; ötesi istenmeyendir (129). Özlem, ölümün olmamasını ister (131). Özlem, ölümü en iyi düşünen; ama hiç düşünmemek isteyendir (132). Mutlaka okumalısınız.
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,008 okunma
··
1 plus 1
·
780 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.