Gerçek bir hayat hikayesi!İki Birminghamlı kız, Nadia ile Zana, Yemene babaları tarafından tatile götürüldüklerini düşünüyordu. Babaları sürekli Yemenli arkadaşları
ile buluşup plan yapıyor. Nadia ile Zana, babalarının dilini anlamadıkları için hiç bir şeyden şüphelenmiyorlar tabi anneleride. Yaz tatili
ni geçirmeleri için Yemene gitmelerini istiyor babaları. Orada harika sahilleri görmeyi, eyersiz ata binmeyi ve deve yarışlarını izlemeyi
hayal ettiler. Babaları bu şekilde kardırmıştı onları. İlk önce Zana Yemen'e gönderiliyor. Nadia onun arkasından gidecektir. Zana Yemene
vardıktan sonra gerçeği öğrenir. Orada esir hayatı yaşar. Onun ardından Nadia'da gelir. Ama birbirlerini görmeye uzun süre izin vermezler.
Bu Orta Çağ kurallarının hüküm sürdüğü dünyada, kadınların neredeyse hiç hakları yoktur; kesinlikle kendi yaşamları üzerinde kontrolleri
bulunmamaktadır. Aileleri içinde, tümüyle erkeklerin baskısı altında yaşarlar. Erkekler, onların üzerinde yasadır. Hayatları kabusa dönüşür
iki kız kardeşinde. Birmingham'da ki rahat koşullar Yemen'de yoktu tabi ki. Erkelere her şey serbest ama kadınlara yasaktı. Yemende
erkekler sahip kadınlar köle. Zaman geçer ve tecavüz sonucu Zana hamile kalır. Onu alan aile bir çocuğu olursa buraya alışır ve kalır diye
umut ediyor. Ama Zana kurtulmak için her şeyi yapıyor. Dik yamaçlar, uçurumlar ve akrepler vardır yaşadığı yerde. Medeniyetten uzakta.
Kurtulmak için elinden geleni yapar. Annesine mektup yollar hep ama babası mektupları annesi okumasın diye saklıyor. Nadia ve Zana'nın
çocukları oluyor. Annesi mektupları bir şekilde göürüyor televizyoncularla birlikte Yemen'e gidiyorlar. Zana çocuğu bırakıp gitmeyi kabul
ederse özgürdü oda öyle yaptı. Oğlu Marcus'u Nadia' ya bıraktı. 8 yıl'lık bir esaretten sonra oradan kurtuldu. Nadia' da oradan kurtarmak
için uğraştı. Nadia'dan en sonunda haber aldılar ve bir tv progmamına çıkıp sordular ama o çocuklarını alamayacağı için yanına orada
kalmayı kabul etti. Nadia hala Yemende ve nasıl olduğu hakkında haber alamıyorlar. Ben kitabı beğendim. Gerçek bir hikaye olması hem üzücü
hemde sinir bozucu. Okuyun tavsiye ederim.
....
Öz bir babanın sırf genç kız oldukları için yanlış yapacaklarını düşünüp onları para karşılığı evlendirmesi. On dört ve on beş yaşlarında
ki kız çocuklarından bahsediyoruz birde. Hiç bilmedikleri bir dünya sırf babaları yüzünden böyle bir hayat yaşamaları. İnsan sinirlerine
hakim olamıyor. Ne kadar yıl geçerse geçsin hala bu böyle devam ediyor. Umarım Zana bir gün Nadia'da o cehnnemden kurtarır ve oda özgürlü
ğüne kavuşur. Söyleyecek çok şey varda işte... Okuyun tavsiye ederim.
....
''Birçok kadının kocasına uzun süre katlanmasının en büyük nedeni, çocuklarını kaybetme korkusudur.''
''Bütün kararlarını başka insanların vermesine, yapacak seçiminin olmamasına alışıksan, özgürlük ürkütücü bir şey olabilir.''
''Erkeklerin baskın olduğu bu yerde, kadınlar yaşamın içinde kaybolduklarını kabul etmişlerdir.''