Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

309 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yetişkine Bırakılan Bir Çocukluk “Mirası”
*Kitabın konusundan ve içeriğinden alıntılar mevcuttur. . . . Kuzey Avrupa’nın yazınına daha bir merak duyacağım, yazar Vigdis Hjorth ile bundan sonra… “Miras” ile birlikte soğuk Avrupa ülkesinden bir ailenin dramının ne kadar evrensel sarsıntılar içerdiğini gözlemlerken başkarakter Bergljot’un yaş almış yetişkin halindeki çocukluk dramını paylaşmak ilginç bir serüven oldu. Ailesiyle yaşadığı sorunları ve geçirdiği travmatik süreci artısıyla eksisiyle tartışabilen ve kendisini korumak için yollar arayan ama bir türlü istediği davranışları sergileyemeyen ve ailesine öfke duysa da onlardan -haliyle- tam anlamıyla kaçamayan karakter, okuyucuya ayrıntılar sunmadan bile onlara kendisini anlatabilir vaziyette sunulmuştu. Ailesi ile olan ilişkisini her ne kadar kesmek istese de bir şekilde kopamıyordu veya yolları birleşiyordu; kaçıp gidemiyordu en sonunda yine iletişime geçmek zorunda kalabiliyordu (Miras, 2021, sy. 223). Dinlemek isteyen kulaklar ve görmek isteyen gözler için sözcüklerin anlamları farkı yankılar bulurdu ve kurban kendisini anlatabilmek için bu denli çırpınmazdı… Okuyucu olan bizler, Bergljot’u anlamak için çevirdik her bir sayfayı, ailesi ona sırtını dönüp onu yalnız bırakırken belki de ona en yakınlardan biz olduk çünkü yargılamadık ve onu “anlamaya” çalıştık. Neyi neden böyle yaptığının altını ondan öç almak için kazımadık, onu bilebilmek adına yanında olmaya çabaladık, "yalnız olmadığını bilmesi için yazdıklarını" kabullendik (Miras, 2021, sy. 149). Cinsel tacizin, bir çocuk üzerindeki travmasının 50’li yaşlardaki bir kadın için “bile” hâlâ nasıl yaralayıcı olduğunu anlatmış yazar Hjorth. Ensest gibi konularda ailenin kaybedilen bir şey olduğu da vurgulanmış çünkü aileler çocuklarına inanmamayı seçtikçe bu çocukları ötekileştirip aile dışına iteklemeye başlıyor olmuşlar bir şekilde. Tüm dünyanın ortak sorunlarından biri olan aile içi istismarı konu alması ve işleniş biçimiyle de önemli bir romanı geride bıraktığımı düşünüyorum. İçindeki çocuğun yaralarını sarmaya çalışırken onun ne kadar yalnız bırakıldığı görmek terk edilmiş yavru bir köpeğin çaresizliğini anımsatıyor bana. Yaralı bir çocuk, yetişkin kendisi tarafından sarıp sarmalanmaya çalışılıyor ancak yetişkin çocuğun yaralarını kimse sar(a)mıyor… Mağdur olan başkarakterimizin öfkesi, hırçınlığı, duygusallığı, umutsuz hali en yakınındaki aile üyelerinden bile kabul görmüyor en nihayetinde (Miras, 2021, sy. 313)... Bu noktada aile üyelerinden alınacak desteğin boyutu ve şekli daha farklı olsa idi Bergljot, “çocuk odasından çıkıp” bu yarasının üstünden daha farklı gelebilecekti (Miras, 2021, sy. 235)… Kim bilir, belki de kurbanın öfkesi ailesi tarafından kabul görseydi yetişkin çocuk özgürlüğüne kavuşabilecekti… 21.01.2024, pazar 14 otuz yedi | -e.k.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,740 okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.