Oldugum gibi kim görebilir beni?
Ne rengim var benim, ne nişanım.
Benim de bildiğim sırlar var diyeceksin ama
Hem o sırlarim ben, hem de o sırları saklayanım.
Bu gönül ne vakit durulacak bilmem.
Ama şu anda hiç kımıldamadan duran da benim
Yürüyüp giden de ben.
Ben bir denizim, kendi varlığı içinde taşan. Uçsuz bucaksız, alabildiğine geniş, kıyısız, hür bir deniz
İki dünya da yok oldu gitti bende.
Artık ne bu dunyadan sorsunlar beni, ne o dunyadan
Sen bizim aynımızsın dedim ey can!
Amma yaptın dedi, o da ne demek.
Şu gördüklerin hep benim.
Yoksa dedim sen O musun?
"Hey, kendine gel! Sus!" dedi.
"Benim ne olduğum dile gelmez.."
Öyleyse dedim sana işte dilsiz, dudaksız konuşan biri.
Yoklukta ayaksız yürümedeyim, gökteki ay gibi.
İşte sana elsiz ayaksız durmadan koşan biri.
"Böyle koşup durmak," dedi bir ses, "senin nene gerek?"
Bak bana, apaçık ortadayım da gene gizliyim.
Sen beni gör asıl beni!
Eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum. Eşi bulunmaz bir deniz olmuşum ben Tebrizli Şems'i gördüm göreli
Mevlana Celaleddin Rumi