Merhaba herkese çok etkileyici bir metin ile geldim bugün size. #adrianbarnes dan #uyuyamayanlar . Post apokaliptik bir kurgu diyebiliriz buna. Arthur c. Clarke ödülü finalisti olabilmiş bir #distopya örneği. Gerçekten inanılmaz bir anlatıma sahip kurulan cümleler olsun beğenilen konular olsun bir kıyamet olgusu üzerinden aslında çok felsefik yaklaşımlara sahip. Konusuna gelecek olursak insanlar uyumayı bırakıyorlar uyuyamıyorlar. Ve biliyorsunuz uykusuzluk belli bir süreyi geçtikten sonra bazı halüsinasyonlar ve psikozla beraber seyreden bir hastalık halini alıyor. En sonunda da kişiyi ölüme götürüyor. Etrafınızda hiç uyuyamayan insanları neler yapacağını düşünün. Olay öyle bir boyuta varıyor ki insanlık denen oluşum çökmeye başlıyor. Hatta köpeklerle aramızdaki daimi dostluk bile bozulmuş durumda. Uygarlık tamamıyla yıkılıyor. King'den mahşer'i okuduysanız neyden bahsettiğimi anlayabilirsiniz. Kitapta bazı kısımlar aşırı korkunç. İnsanların tehlikesi inanılmaz boyutta. Hele ki sonunda ceza almayacağını bilen insanların. Çünkü insanlıkla birlikte haberleşme elektrik internet filan komple çökmüş. Paul bir yazar sevgilisi tanya ve sokakta buldukları Zoe ile uykusuzluk günlerine ortak oluyoruz. Tanya uyuyamıyor herkes gibi ama çok azınlıkta olan kişilerden biri Paul. Uyuyabiliyor. Zira Zoe de uyuyabilenlerden. Uyuyamayanlar ile dünya çıldırrırken uyuyabilen ve rüya görenlerin rüyaları dini imgelerle dolu. Yazarın anlatımı oldukça garip bazen de zorlama. Tabirler ve tamlamalar çok çok acayip ve aykırı bazen Palahnuik bazen de Murakami tınısı aldım ben. Kötü demiyorum ama garip sadece. Ve aynı paragrafta sıradışı tanımlama öyle fazla ki yorabiliyor. Mesela "tv: 2001 uzay macerasındaki Karataş'ın yan yatmışını andıran kapkara ekran" olarak betimleniyor. Ya da "Tanya'nın orman cinilik kılıklı telefonu habire çınlayıp parıldadı." Ya da şu cümleyi okuyun: "öylece el ele ten ve yağ katmanlarının altındaki sip sivri kemiklerimizi hisseder avuç ve parmaklarımız arasında ısı rabıtası artarken dikildik." Ne gerek var? El ele tutuşup dikildiniz işte. Yani biraz zorlama geldi. Bunu beğenenler vardır kesin. Ama apokaliptik durumu eleştirel ve sinizm ile biraz arka plana atmış. Ama gerçekçi olayım bazı cümleler çok iyiydi hem de çok. Kitabı olay bazlı gerilim kitabı değil de edebi metin anlamında okuyup harika cümle avına çıkarsanız tatmininiz yüksek olur. #postapocalypse #postapocalyptic #apocalypse #postapocalyticbooks #postapokaliptikkitaplar #kıyametkurgusu #kıyametsonrası #bilimkurgu

UyuyamayanlarAdrian Barnes · April Yayıncılık · 2017466 okunma

·

412 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Melis Ünler