Kar yağardı geceleri,Üşürdüm.
Sırtımı duvara dayayıp,
otururdum dizlerimi kırarak.
Ellerimi bağdaştırırdım dizlerimde.
Harıl,harıl yanan Şömine,
Ve ondan çıkan yanan odun sesleri.
Uzuun,Uzuun düşünürdüm,
Gözlerimi kapatarak.
Sonra yüz hatların gelirdi aklıma,
Şekiller çiziyorum o hatlardan,
Belki ucu,buluştuğumuz yer olur diye.
Galiba elektrikler gitti,Yine de yetiyor
Şömineden yansıyan ateş.
Camı açıyorum,
Bi anda rüzgar içime işliyor,
Sonra aklıma geliyorsun yine,
Sana sarılınca da
Kokun işlemişti içime.
Ama bu sefer havada Sakinlik yoktu,
Yağmur yağacak herhalde,
Yağmur öncesi bunlar olmuş,
Nerden biliyorsun diyeceksin,biliyorum.
Sen gitmeden önce yaptıkların geliyor aklıma,
Sonrası hüzün gözyaşı işte.
-
Sokak lambaları yanıyor,hatırlıyor musun ?
Seninle loş lambasının altında oturup,Gökyüzüne poz vermiştik.
Bi an şimşek belirmişti,
Flaş yandı diyip gülümsemiştik.
-
Dışarıda Kar durdu,Fena esiyor.
Komşu bağırıyor,`Kapat oğlum pencereyi üşütüceksin`
-Sonra aklıma geldin,Sahi ben o soğuk havalarda seni beklerken,Sana mı üşütmüşüm.