Merhabalar Sevgili Kitapseverler Bugün sizlere içerisinde bir çok tür barındırsa da psikolojik yönünün ağır bastığı bir kitap ile geldim. Dersim Özel’in yazmış olduğu Bir Kalan Olmalı … Kitabımız bölümlere ayrılmış ve toplamda sekiz bölümden oluşuyor. Bölümleri okudukça adım adım,o hiç tahmin edemeyeciğiniz ve anlamadığınız için değil de aksine “Nasıl yani?” diyerek tekrar okuyacağınız sona ulaşıyoruz. Kitabın içindeki betimlemeler ve yer yer şiirsel anlatımlar da ayrı bir lezzetli. Hepimizin içinde bir iyimser bir de kötümser taraflar vardır. Bazen olduğumuz ve olmak istediğimiz kişi arasında bir yerlerde sıkışıp kalırız. Hayatın rutin akışından iç seslerimiz bizi nereye götürürse oraya gideriz ya da o sese “Dur bakalım!” dediğimiz zamanlar da olur elbet. Ama her ne olurda olsun “bir kalan olmalı” dır elbet… İyimser ile kötümser arasında birini seçmek zorunda kalırız, özgür irademizle. Ama bu kitapta seçilmek zorunda olan ve bir tane kalması gereken “kişilik” söz konusuydu. Hasan , kendi muhasebe şirketini tırnaklarıyla kazıyarak kurmuş bir muhasebecidir. Yetimhanede büyümüştür ve geçmişte yaşadıkları dolayısıyla ağır travmalar da yaşamıştır. İşinde oldukça başarılı olsa da normal hayatında asosyal ve içine kapanık bir karakterdir.Üstelik normal seviyenin üzerinde ve kitapta okurken içiniz daralacak kadar takıntılara ve ritüellere sahiptir. Tabi zamanla bu takıntıların sebebini yavaş yavaş anlıyoruz. O yüzden kitaptaki yapboz parçalarını da yakalamanız ve hatta kaçırmamanız gerekiyor. Hasan yine yoğun bir iş günü sonrası eve döner. Evi dördüncü kattadır ve üçüncü kata geldiğinde bu kattaki çift kanatlı kapının bir kanadının açık olduğunu görür. Birkaç kez “Kimse yok mu?” diye seslendikten sonra, takıntıları yüzünden kapıda da kendi ile mücadele eder . En sonunda merakına yenik düşerek içeri girer ve ömrü boyunca unutamayacağı “bir çift göz” ile karşılaşır. Salonda kendini asmış bir kız vardır. Ve üzerinde bir tek “Sadece “ kelimesinin yazılı olduğu beyaz bir kağıt… O sırada polisleri arar. Polisler eve gelir ve inceleme yapıp kızı da alıp giderler. Bu olaydan sonra zaten psikolojik sorunları olan Hasan kızı takıntılı hale getirir. Bir süre sonra kızın evine gizlice girerek kız hakkında bilgi edinmeye çalışır. Evde kızın yazdıkları yazılar, o yazılarda üç şehir ve yine kitaplarının arasında fotoğraflar bulur. . Ve artık yol ile yolculuk kaçınılmazdır. Yine o yazılarda kendinle ilgili bir şeyler de yazmaktadır. Üstelik kız ile benzer yönlerini de olduğunu da anlar. Yazıları okudukça kızın “çoklu kişilik bozukluğu” hastalığının olduğunu öğrenir. Hasan belki kızın “yarım” bıraktıklarını tamamlamak , belki de kendi içsel yolculuğunu tamamlamak için yazılardaki şehirlere gitmeye karar verir. Bu yolculuk sonunda sadece “bir kalan” olabilecek mi bilinmez ama Hasan kız ile olan bağlarını bulacaktır. Peki ya Hasan ile kızın nasıl bir bağlantısı vardır?