Gönderi

394 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 days
İlksöz: Al Alyoşa'yı vur Nataşa'ya. "Artık yazmak zamanı", der anlatıcı ve hikâyesine başlar. Çocuk yaşta öksüz kalmış, yörenin varlıklı bir ailesi, Nikolay Sergeyiç ona sahip çıkmıştır. Ailenin bir de kızı vardır, Nataşa. İki kardeş olarak büyürler ama anlatıcının Nataşa'ya karşı olan hisleri farklılaşır. Araya üniversite yılları girince evden uzaklaşır. Bu arada Sergeyiç bir Prens'in toprakları ile ilgilenmeye başlar, Prens'le ailecek dostluk kurulur. Prens'in oğlu Alyoşa ile Nataşa da birbirlerine aşık olur. Zamanla Sergeyiç ile Prens'in dostluğu bozulur, Sergeyiç sahip olduğu her şeyi kaybeder. Ama aşıklar gizli gizli görüşür, ailelerine karşı aşklarını yaşatırlar. Hikâyenin ana konusu işte bu anda başlar, anlatıcının Petersburg'ta Nataşa ile karşılaşması ile. O andan itibaren haksızlığa uğrayıp zor şartlarda yaşam mücadelesi veren Sergeyiç ailesine üzülür, gizli gizli görüşen Nataşa ve Alyoşa'nın yaşadıkları ile ne yapacağınızı bilemezsiniz. Çünkü Prens ve Nataşa arasında kalan (sonra bir de Katya çıkacak başımıza) Alyoşa'nın yaptıklarına, davranışlarına, sözlerine "illallah" dersiniz bolca. Bu oğlan akıl dağıtılırken hangi kapının ardında sıkıştı kaldı dersiniz. Her saçmalamasından sonra daha da yapmaz dedikçe yeniden saçmaladığını görür, "pes evladım" deyip Alyoşa ve saçmalıklarına alışırsınız. Ya Nataşa. Ben ki çocukken "bu kadar da iyimserlik olmaz" deyip Polyanna'yı yarım bırakan (ki tek yarım kalan kitabımdır onca yıl ve okuma içinde) birisi olarak Nataşa'nın iyimserliklerine nasıl göğüs gerdim bilmiyorum. Alyoşa'nın her saçma davranışına sevgiyle ve büyük aşkla yaklaşan Nataşa. Tamam aşkın gözü kördür de bu ne aşk ne de körlük be kızım. Sana ne Alyoşa'lar var, bak anlatıcı etrafında dönüp duruyor. Dizi izlerken diziye can katan teyze modunda okuduğum ama çok çok keyif aldığım bir Dostoyevski eseri oldu Ezilenler. Yoksa yukarıda yazdıklarımı olumsuz olarak değerlendirmeniz beni üzer. Tam tersine Dostoyevski Nataşa ve Alyoşa karakterlerini yaratmada o kadar başarılı ki okurken bende bu duygular ortaya çıktı. O bilinen kaleme adım adım ulaşma yolculuğu. Önceki iki kitaptaki mizah ağırlıklı hikâyede bu kez hüzün de yerini alıyor ve sanki eser bir "geçiş" noktası oluyor Dostoyevski'nin yazarlık sürecinde. (Bu arada aç parantez, sanki bu Alyoşa ilerde Budala mı olacak ne büyüyünce. Bak bunu da okurken hep düşünmedim değil. Kapa parantez, Ferhan Usta'ya selam olsun). Keyifle okuyacağınızı umduğum eseri herkese tavsiye ederim. Kitapla. Sağlıcakla. . . . Sonsöz: insanın neden sevdiği kolay kolay anlaşılmaz. . .
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218.8k okunma
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.