Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

361 syf.
10/10 puan verdi
Öğretmenin Alet Çantasının Vazgeçilmez Kitabı Bu Olabilir
Bu inceleme ve bu kitaptan yaptığım alıntıları medium hesabımdan okumak için tıklayınız: sametonurr.medium.com/2e4687af908b James Levin ve James F. Nolan ikilisinin ortak çalışmasının sonucu olan "Sınıf Yönetimi İlkeleri" 2022 yılında Amerika'da yayımlanmış. Alt başlığı "Bir Profesyonel Karar Verme Modeli".  2023 yılında kitap dilimize kazandırılmış. Çeviriye kitabın sekizinci baskısı esas alınmış. Prof Dr. Necati Cemaloğlu ve Doç. Dr. Neslin İhtiyaroğlu kitabın çeviri editörlüğünü üstlenmiş. Kitabın çevirmenleri ise kalabalık ekipten oluşuyor.  Dizin ve kaynakça hariç 361 sayfalık bu kitap, sınıf yönetimine dair akla gelebilecek her alanda oldukça önemli bilgiler içeriyor. Kitabın içeriğine geçmeden önce üslubu ve yöntemi üzerinde biraz durmalıyım. Oldukça sistematik bir yapıya sahip olan kitap, sarmal bir yapıya sahip. Her yeni konu önceki konunun üstüne bina ediliyor. Her bölümün başında birkaç ilke veriliyor. Konuya giriş anlamında açıklama yapılıyor. Daha sonra ise ilgili konuyla ilgili araştırmalar, istatistikler veriliyor. Ayrıca konunun daha iyi anlaşılması için bolca örnek olay ve tablo kitapta bulunmakta.  Eğitime dair okuduğum birçok kitap içinde pratik fayda ve yöntem verme özelliğiyle bu kitabın ayrı bir yeri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Birçok eğitim kitabında öğrenciye, veliye ve idareye karşı hangi durumlarda neler yapılmasıyla alakalı birçok öneride bulunulur. Ancak bunlar belli bir sistemden uzak ve bölük pörçük halde aktarılır. Bu kitabın en önemli özelliği ise sistemin girdileri olan bütün elemanlara dair birçok farklı koşulda sistemli ve bol alternatifli yöntemler sunması.  Kitabın içindekiler kısmına gelecek olursam 4 kısım, 11 bölüm ve 3 ek yazıdan oluşuyor.  1. Kısım: İlkeler (s. 4-125) 1. Temeller  2. Disiplin Sorununun Doğası Problem  3. Öğrencilerin İstenmeyen Davranış Sergileme Nedenlerini Anlamak  4. Öğrencileri Etkilemeye Yönelik Kendi İnançlarınızı Geliştirmek  2. Kısım: Önlem Alma (s. 126-231) 5. İlişkiler Kurmak  6. Ortamı Yapılandırmak 7. Profesyonel Öğretmen  3. Kısım: Yaygın Davranış Sorunları İçin Müdahaleler (s. 232-271) 8. Öğrencileri Uygun Davranmaya Yöneltmede Sözsüz Müdahaleleri Kullanmak  9. Öğrencileri Uygun Davranmaya Yöneltmede Sözlü Müdahaleleri ve Mantıksal Sonuçları Kullanmak  4. Kısım: Kronikleşen Davranış Sorunları İçin Müdahaleler (s. 272-348) 10. Kronik Davranış Problemleri Gösteren Öğrencileri Yöneltmeye Yönelik Sınıf Müdahaleleri  11. Dışarıdan Yardım Alma  Ek A: Olumlu Öğrenci Davranışlarını Etkileyen Öğretmen Davranışları Envanterinin Analizi  Ek B: Özel Gereksinimi Olan Öğrencilerle Çalışmak İçin Genel Kurallar Ek C: Öğretim Yılı Başlangıcı İçin Kararlar ve Görevler  "Sınıf Yönetimi İlkeleri" öğretme'nin tanımıyla başlıyor. Disiplin sorununu tanımlayarak devam ediyor. Öğrencilerin istenmeyen davranışlar sergilemesine sebep olabilecek birçok farklı alandan örnekler veriyor: Toplumsal Değişimler, Temel İhtiyaçların Yetersiz Karşılanması, Okul Ortamı, Sosyal Kabul ve Benlik Saygısı Arayışı, Zorbalık, Bilişsel ve Ahlaki Gelişimin Dönemleri, Öğretimsel Yeterlilik, Dayanıklılık...  Bütün bu anlatılanlar aslında istenmeyen davranış sergileyen öğrencinin sırf canı istediği için böyle davranışlar sergilemediği, bunun birçok sebebi olabileceğini ısrarla vurguluyor. Daha sonra öğrencileri etkilemek için öğretmenlerin kendi inançlarını geliştirmeleri gerektiği üzerinde duruluyor. Devamında istenmeyen davranışları engellemek için bazı önemli önlemlerden bahsediliyor. Bunlar arasında ilişkiler kurmak, ortamı yapılandırmak ve etkili öğretim yöntemleri uygulamaları sayılabilir.  İstenmeyen davranışın oluşumunu engellemek için gereken yöntemler verildikten sonra sırada alınan önlemlere rağmen ortaya çıkan istenmeyen davranışlara müdahale kısmına geçiliyor. Bu müdahaleler üç kısma ayrılıyor: Sözsüz, sözel ve mantıksal sonuçlar. Fark ettiyseniz bunlar arasında şiddet yok. Çünkü yazarlar, şiddetin herhangi bir müdahale yöntemi olmadığını birçok araştırmaya referansla gösteriyor.  Bunlardan sonra kronikleşen davranış sorunları için müdahalelere geçiliyor. En sonunda ise çözülemeyen bir sorun karşısında dışarıdan yardım aramanın yöntemi üzerinde duruluyor.  Kitap boyunca birçok farklı yöntem ve öneride bulunuluyor. Yazarlar, ısrarla yemek tarifi verir gibi şu olursa şunu yap gibi bir tarifin öğretmeni aktif bir özneden çıkararak, yaptıklarını niye yaptığını bilmeyen bir nesne haline getireceğini ifade ediyorlar. Yine kitapta bir doktorun herhangi bir hastaya müdahalede bulunurken seçtiği müdahale yöntemini açıklaması gerektiği gibi, öğretmenin de karşılaştığı sorunlara karşı yaptıklarının açıklamasını yapabilmesi gerektiğine önemle işaret ediyorlar.  Ayrıca akademik bilgilerin öğretilmesi sürecinde olduğu gibi, davranışların da aynı şekilde öğretilmesi gerektiği vurgulanıyor. Herhangi bir derste konuyu anlamayan öğrenciye kızmak yerine aynı konu tekrar ediliyor gerekirse defalarca anlatılıyor ve bunda bir problem görülmüyorsa, aynı şekilde olumsuz bir davranışta da öğretmen onu defalarca anlatmalı, göstermelidir.  Kitapta önemli gördüğüm başka bir nokta ise davranış problemlerinin normal olduğu, bunlarla öğretmenlerin baş edebilmek için kendilerini geliştirmeleri gerektiği. Sorunsuz bir sınıf veya okul bulmak neredeyse imkansız. Sorunlardan kaçmak yerine farklı yöntemler deneyerek bu soruna dair bir çözüm bulabilmek için uğraşılmalı.  Yine kitapta dikkatimi çeken başka bir nokta ise Amerika esas alınarak yazıldığı için birçok konuda siyah öğrencilerin sorunları, onlara nasıl yaklaşılması gerektiğine dair bolca önerilerin yer alması. Bana kitaptan kalan en değerli bilgilerden biri öğretmenin yetersiz hissetmesi üzerine yapılan yorumdur (s. 281): "Yeterlilikle ilgili bu şüpheler, öğretmenin bir öğrencinin davranışını kontrol edebileceğine ilişkin yanlış yorumundan kaynaklanmaktadır. Bu metinde sürekli olarak belirttiğimiz gibi, öğretmen sadece öğrencinin davranışını etkileyebilir ve tepki verebilir. Kendi davranışı dışında hiç kimsenin davranışını kontrol edemez.  Bir öğretmen, işinin öğrencinin davranışını kontrol etmek olduğu gibi yanlış bir fikre sahipse, öğrenci her istenmeyen davranış sergilediğinde olması gerektiği kadar yetkin olmadığını hissedecektir. Bu nedenle, bir öğretmenin kronik davranış problemleri sergileyen öğrencilerle çalışırken atması gereken ilk adımlardan biri, rolünün bu öğrencilerin kendi davranışlarını kontrol etmeyi öğrenmelerine yardımcı olmak olduğunu kabul etmektir.  Öğretmen, yalnızca öğrencilerin öğrenme ve uygun şekilde davranmak isteme olasılığını artıracak şekilde kendi davranışlarını kontrol etmekten sorumlu tutulabilir.  Bunu başarmak için öğretmen, öğrenciye karşı sahip olduğu olumsuz duyguları göz ardı etmeye çalışmalı ve o öğrenciyle pozitif bir ilişki kurmak için çalışmalıdır. Duygular eylemlere yol açtığından, bir öğretmen bir öğrenci hakkında sürekli olarak olumsuz düşüncelere sahipse, bilinçli veya bilinçsiz olarak öğrenciye karşı olumsuz davranacaktır.  Daha sonra bu durum öğretmeni, öğrenciyi daha istendik şekilde davranmaya yönelik etkileme yeteneğini azaltacak bir konuma getirecektir.  Öğretmenin öğrenciyi sevmesi gerektiğini önermediğimizi biliniz. Bu her zaman mümkün değildir.  Açıkçası hiçbir öğretmen, karşılaştığı her öğrenciyi sevmez. Ancak, gerçekten profesyonel bir öğretmen, ne kadar zor olursa olsun, bu olumsuz duygular üzerinden hareket etmez veya bunları açığa vurmaz." Sonuç olarak "Sınıf Yönetimi İlkeleri" kitabı, mesleğinin başında olmak üzere tüm öğretmenlerin oldukça işine yarayacak ve ufuk açacak bir kitap.
Sınıf Yönetimi İlkeleri
Sınıf Yönetimi İlkeleriJames Levin · Palme Yayınevi · 20221 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.