Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

504 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Ben Mustafa Kemal olamam, ondan istediklerinizi benden isteyemezsiniz!"
Mustafa Kemal Atatürk vasıfları ile aksiyon adamı oluşu ile tartışmasız bir liderdir. Ardılı “ikinci adam” ın vasıfları, aksiyonları ise tartışmaya açıktır. Hatta bana öyle geliyor ki, rakiplerinin eleştirileri bir yana muhaliflerin Tek Adama yöneltemediği, örtük kalan eleştirilerin de hedefidir. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci adamının hem kişiliği hem de icraatları yakın tarihimizin dolayısı ile bugünün anlaşılması için çok önemli bir kilit taşıdır. General Harington “İsmet Paşayı ilk gördüğüm vakit, o benim üzerimde büyük bir etki ve intiba bırakmadı. Görünürde, gösterişsiz, ufak tefek bir insandı. Az konuşuyordu. Bundan başka, bir eksiklik mi, yoksa bazı hallerde bir meziyet mi bilinmez, çok da ağır işitiyordu.” diyor. Bu ufak tefek adamın hem askeri hem siyasi kariyeri bir talih midir? Bu bir tesadüf mü yoksa meziyetlerinin bir sonucu mu? 12 yıl başvekillik yapmış bir siyasetçinin doğrusu yanlışı ile halkın nazarında devreden bakiyesi nedir? Başarılı bir çocuk, kendi kendi inşa edenlerden ve fakat bir lider değil bir aksiyon adamı değil asla. Bir hükümet adamı, icraat adamı. Mütareke yıllarında “Köylü olalım Kazım”, Altıntan bozgununda “her şey bitti” ümitsizliğine kapılacak kadar demoralize olabilen ve fakat daima Liderin desteğini alarak yoluna devam etmiş bir görev adamı. Lozan dan sonra İnkılap devrinde hükümet adam… Ş.S.Aydemir’in dönemi ve İnönü’yü anlama gayreti zaman zaman İsmet paşanın icraatlerini savunma şekline dönse de yazar mümkün mertebe ortada kalmaya, bir nalına bir mıhına vurmaya çalışıyor. Bence bu gayret bile taktire şayan. Yazara göre Başvekil olarak İsmet Paşa’nın Başarıları: Demiryolu politikası, bütçe denkliği, maliye disiplini, Başarısızlıkları: İskan başarısızlığı, doğu illerindeki ıslahat başarısızlığı ve kadrosuzluk Son sözü yine Aydemir’den alıntılayalım: İnönü gerçi bir halk çocuğuydu. Ama halk adamı değildi. Sevilmekten ziyade sayılırdı. Hiç kimseye dostluğunu ve yakınlığını, sınırsız olarak vermemiştir. Münasebetlerinde «veren bir insandan ziyade, alan bir insandı» sözü, doğru olsa gerektir. Tüm bunların üstüne 3 ayda ölen bir partinin zoraki başkanı, Fethi Bey’in İzmir'de, bir milli kurtarıcı gibi karşılanması, halkın yollarına dökülmesi, bir gencin polis kurşunu ile ölmesi, babasının evladının ölüsünü kucağında taşıyarak “- Kurtar bizi! İşte sana bir kurban! İcap ederse daha çok kurbanlar veririz” demesi! Nedendir? Yazar bazı cevaplar vermeye, bazı çıkarımlar yapmaya çalışıyor. Bana kalırsa bu sorunun cevabının bir kısmını verse de bu cevap biraz havada kalıyor: “Bu niçin böyle oldu? Bu sualin cevabını açıklayacak yayınlar yok gibidir. Varılan sonuca, ekonomik sebepler gösterilebilir. Siyasî sebepler saymak mümkündür. Hatta sosyal faktörler de aramak mümkündür. Ama sanıyorum ki; mesela İzmir'deki olayları, daha ziyade sosyal psikoloji ve kütle kompleksleri ile değerlendirmek, daha doğru olsa gerektir. (...) Cumhuriyet Halk Partisi vilayetlerde, ilçelerde, inkılâpçı ve dinamik bir Gençlik kadrosu ile değil, bürokratlar, mahalli menfaat grupları, hulasa dar ve halka inmeyen, şekilden ibaret bir teşkilatla temsil olunuyordu. Belki halk nazarında hükümete antipatinin daha anlaşılır olması için şu kitaba bakılabilir:
Ölümün Ağzı
Ölümün Ağzı
İkinci Adam Cilt: 1
İkinci Adam Cilt: 1Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 2008475 okunma
·
56 görüntüleme
RoadNotTaken okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme... Bahsettiğiniz kitabı da okuyacağım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.