Okudukça delirten, hafiften aşktan soğutan, Kafkanın takıntılı yüzünü açıkça vuran bu kitabı sevdim mi? Hayır, pek hoşuma gitmedi. Bir noktada kafkanın durmasını istedim, aşırı şekilde milena'yı darlaması, onunla konuşma isteği, Kafka'nın milena'ya ait ve sahip olma duygusu bazı noktalarda sevgi dediğimiz enfes duyguyu değil de, aşkın tehditkâr yüzünü gösteriyor. Kafka'nın milena'ya yazdığı mektuplardan derlenen bu kitapta elbette sevdiğim birçok alıntı oldu, Kafka'nın dünyayı görmeyişinin nedenini bazı anlarda milena'ya karşı olan tutkusundan anladım. Kitabı sevmeyişimin en başta nedenlerinden biri de, Kafka'nın Prag'da bir gazeteci olan milena'ya aşık olması ve aşkını dillendirecek tek yöntem ile mektuplarla ifade etmesi, Bu normal bir durum.. Lakin, benim hoşuma gitmeyen taraf, Kafka'nın evli bir kadına karşı bu denli tutulması ve bu kendi içi hariç her yerde yaşaması, dillendirmesi. Kafka aşkını öyle sıkıntılı ve hastalıklı bir şekilde ifade ediyor ki okuyucu olarak ben bir noktada Kafka'nın psikolojik olarak bir hasta ve delirmeye yaklaşmış saplantılı bir aşık olarak görmeye başladım. Bedenen zaten hastalıklar içinde yaşayan kafka, aşkını da belli bir seviyeden sonra rahatsızlık verecek şekilde milena'ya yansıtmaya başlıyor. Aşkın güzel tarafı diyen de olur, Yuh! Böyle aşk mı olur diyen de olur. Aşk kuramını ikiye bölen kafka için elbette ki aşk sadece milenaydı. Açıkcası kitabı okurken, edebiyat tarihinde ki bütün saplantılı aşık kitaplarını derinden hissettim. Kafka'nın güzel kalbi neticesinde... Kitabı okumak isteyenler için tavsiye eder miyim? Etmem. Öyle dev gibi bir aşk olduğunu düşündürmedi bana. Lakin elbette ki, Kafka'nın görüşleri ve düşünceleri için bile okunacak bir kitap. Teşekkür ederim, iyi akşamlar bütün okuyucalara..

Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202355bin okunma

·

148 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömer