Gönderi

MSP, Erbakan ve İdeoloji
MSP, doğumunda hiçbir etkisi olmadığı Akıncılar teşkilatlanmasına sahip çıkıyor, diğer partilerin böyle gençlik yapılanmaları olmasına nazaran bu teşkilatı benimsiyordu. Zaten MSP de afiş asma, miting düzenleme gibi militan bir güce ihtiyaç duyuyor, bundan dolayı Akıncı teşkilatlarının Ankara'da bir genel merkeze kavuşmasına da yardımcı oluyor ve bu teşkilâtı destekliyordu. Daha sonra 1980 Askerî Darbesinde Akıncılar teşkilâtı da kapatılınca MSP onlara sahip çıkmıyor ve yasaklar kalkınca da MHP'nin ülkücü ismini ve teşkilatını yaşatması gibi bu ismi yaşatmıyor, Milli Gençlik Vakfı (MGV) gibi bir yan teşkilât kuruyordu. Bizler genelde hadiselerle ilgilenir ve onları doğuran sebepleri fazla araştırmayız. "Halkın aklı gözündedir." denmiş. Bu da bazı hakikatlerin gözden kaçmasına yol açar. Bu açıdan ifade edelim ki Erbakan'ın MSP kurulana kadar daha önce belirttiğimiz gibi herhangi bir İslâmcı mücadele geçmişi yoktur. Prof. Dr. Necmettin Erbakan, etliye-sütlüye karışmayan bir üniversite hocası idi. Necip Fazıl Kısakürek'in ona asistanlık için önerdiği bir ismi, etrafındaki masonları göstererek reddedecek kadar da riskten uzak idi. Onun Almanya'daki "gümüş motor" çalışmasını ideolojik-siyasî faaliyet olarak göremeyiz. Keza onun Odalar Birliği macerasını da her ne kadar Demirel ile bir sürtüşmesi olsa da siyasî bir harekete yol açmayan, akîm kalan bir teşebbüs olarak niteleyebiliriz. Onun İslâmcı bir potansiyel üzerine geldiği ve bu potansiyelin müessir gücünün Büyük Doğu olduğu ve böyle bir gençlik ve halkın desteği ile partisinin büyüdüğü hususu ise sosyolojik bir vakıadır. Neticede bir akademisyen olan Erbakan, gelişmesinde hiçbir payı olmadığı İslâmcı hareket üzerine gelmiş ve bu hareketin coşkusu onu bir parti kurmaya itmiştir. Keza o, Akıncı teşkilatlarında da böyle bir potansiyeli görüp sahip çıkmıştır. Zaten o dönem İslâmcı hareketlerde bir saflık, birlik ve beraberlik vardı. Partileşmede, İslâmcı hareketin artık kendi adına siyaset yapma ve merkez sağ partiler yedeğinden çıkma isteği baş rol oynamıştır. MSP kurulduktan sonra İslâmcı harekete ne verdi, ne aldı meselesi ise ayrı bir bahistir. Bu hususta şunu ifade edelim ki MSP, faydalı ve gerekli olmuştur. Zira böyle bir partileşmeye ihtiyaç vardı. Ancak MSP, İslâmcı hareketin yükselişine iştirak edememiş ve daha sonra Tayyip Erdoğan bu bayrağı devralmış ve Erbakan'dan daha cesur davranarak ileriye taşımıştır.
Sayfa 32 - Kökler YayınlarıKitabı okudu
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.