Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu Kitap YorumuMerhabalar,, bugün sizlere okuduğum klasikler arasında en sevdiklerimden biri olan Bilinmeyen bir kadının mektubu kitabını yorumlayacağım.
Kadının asla fark edilmeyen sevgisini kaleme döktüğü çok güzel bir kitap bu kitabın kadın karakteri sadece yazdığı iki düzine mektubun sahibi olarak biliniyor. Dildade Kadın bu mektupları hayatı boyunca büyük bir iptila ile sevmiş olduğu erkek için kaleme almıştır. Kadının sevgisi tamamıyla Prestiş kelimesinin anlamını yansıtmaktadır.
Bazı okuyucular için kadının sevdiği adama beslemiş olduğu duygular her ne kadar Huluskar gelmiş olsada, istista olarak bazı okurlar bu duygular için takıntı tabirini kullanmıştır.
Sizce bu duyguların tanımı Huluskar bir sevgimi yoksa bir çeşit takıntı mı?
Bu kitabın bir şarkısı olmuş olsaydı
Bu şarkı Nilüfer~Son Arzum olurdu
Alıntı:
𝐁𝐞𝐧 𝐬𝐚𝐧𝐚 𝐛ü𝐭ü𝐧 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐭ı𝐦ı, 𝐡𝐚𝐤𝐢𝐤𝐢 𝐚𝐧𝐥𝐚𝐦𝐝𝐚 𝐢𝐥𝐤 𝐝𝐞𝐟𝐚 𝐬𝐞𝐧𝐢 𝐭𝐚𝐧ı𝐝ığı𝐦 𝐠ü𝐧 𝐛𝐚ş𝐥𝐚𝐦ış 𝐨𝐥𝐚𝐧 𝐨 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐭ı 𝐚𝐧𝐥𝐚𝐭𝐦𝐚𝐤 𝐢𝐬𝐭𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦. 𝐎𝐧𝐝𝐚𝐧 ö𝐧𝐜𝐞 𝐲𝐚𝐥𝐧ı𝐳𝐜𝐚 𝐛𝐮𝐥𝐚𝐧ı𝐤 𝐯𝐞 𝐤𝐚𝐫ışı𝐤 𝐛𝐢𝐫 ş𝐞𝐲𝐥𝐞𝐫 𝐯𝐚𝐫𝐝ı, 𝐡𝐚𝐭ı𝐫𝐥𝐚𝐦𝐚 ç𝐚𝐛𝐚𝐥𝐚𝐫ı𝐲𝐥𝐚 𝐚𝐬𝐥𝐚 𝐝𝐞𝐫𝐢𝐧𝐢𝐧𝐞 𝐢𝐧𝐢𝐥𝐞𝐦𝐞𝐲𝐞𝐧 𝐛𝐢𝐫 ş𝐞𝐲𝐥𝐞𝐫, 𝐛𝐞𝐥𝐤𝐢 𝐭𝐨𝐳 𝐭𝐮𝐭𝐦𝐮ş, ö𝐫ü𝐦𝐜𝐞𝐤 𝐚ğ𝐥𝐚𝐫ı𝐲𝐥𝐚 ö𝐫ü𝐥𝐦üş, 𝐤𝐚𝐫𝐚𝐧𝐥ı𝐤 𝐲ü𝐫𝐞ğ𝐢𝐦𝐝𝐞 𝐡𝐢ç𝐛𝐢𝐫𝐢𝐧𝐢𝐧 𝐛𝐢𝐥𝐠𝐢𝐬𝐢 𝐛𝐮𝐥𝐮𝐧𝐦𝐚𝐲𝐚𝐧 𝐧𝐞𝐬𝐧𝐞𝐥𝐞𝐫𝐥𝐞 𝐯𝐞 𝐢𝐧𝐬𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫𝐥𝐚 𝐝𝐨𝐥𝐮 𝐡𝐞𝐫𝐡𝐚𝐧𝐠𝐢 𝐛𝐢𝐫 𝐦𝐚𝐡𝐳𝐞𝐧.
