Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

312 syf.
·
Puan vermedi
·
34 günde okudu
Aşkın yersiz ve yurtsuzluğuna dair kurmaca ve gerçek arasında bir hikaye.
Kahramanımız Orhan bir üniversitede akademisyen olarak çalışmaktadır. Tesadüf eseri tanışmış olduğu Firdevs’e saplantılı bir aşk duyar. Orhan Firdevs’in peşinden umutsuzca koşarken bir yandan kendi geçmişindeki travmalarla bir yandan Firdevs’in başka bir adama duyduğu hastalıklı aşkla mücadele eder. Gece yarısı arkadaşı Murat’tan aldığı bir telefonla kendini Sayfiye kasabası Saklıkuyu’da bulur. Geçmişte akıl hastanesi olarak kullanılmış, Osmanlı sarayının ve İstanbul zenginlerinin sırlarıyla dolu eski bir köşkün odasına yerleşir. Bu köşkün eski adı Vedia Sultan Bimarhanesi’dir. Osmanlı Dönemi’nde “Utanç tohumlarının” burada gizlendiği söylenmektedir. Burada komşuları Ahmet Hilmi Bey, Belma ve Defne’nin hatıralarına konuk olur. Hepsi yaralıdır. “Mekanların da insanlar gibi ruhları ve kaderleri var mıdır?” Bu mekanın onları “çağırması” söz konusu olabilir miydi? Deniz fenerinin hikayesi, kimsesizler mezarlığı, depoda bulduğu romana yazılmış mektup… Ve Firdevs’in ortadan kaybolmasıyla Orhan’ın içine düşen merak nefes kesici bir şekilde son bulur. Kitabı okurken kendi kendime sürekli “Acaba anlatılanlar gerçek mi kurgu mu?” diye sordum. Çünkü hayatın içinden tüm gerçekliği ile anlatılmış bir hikayeye benziyordu. Kitabı bitirir bitirmez araştırma yaptım. Saklıkuyu, Vedia Sultan Bimarhanesi hepsi bir kurgunun ürünüymüş. Tarık Tufan bu konu hakkında “Romanın iki kapağı arasında kalan her şey aksi söylenmedikçe kurmacadır. Kurmacayla gerçeklik arasındaki çizgiyi muğlaklaştırarak bir dünya kurma çabasındayım.” demiş. Ben kitabı çok beğendim. Elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Herkese tavsiye ederim. :)
Âşıklara Yer Yok
Âşıklara Yer YokTarık Tufan · Doğan Kitap · 20231,633 okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.