Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

O Belde / Ahmet Haşim Denizlerden Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin. Bilsen Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin! Ne sen, Ne ben, Ne de hüsnünde toplanan bu mesa, Ne de alam-fikre bir mersa, Olan bu mai deniz Melali anlamayan nesle aşina değiliz. Sana yalnız bir ince taze kadın Bana yalnızca eski bir budala Diyen bugünkü beşer Bu sefil iştiha, bu kirli nazar, Bulamaz sende bende bir mana, Ne bu akşamda bir gam-ı nermin Ne de durgun denizde bir muğber Lerze-i istitar ü istigna. Sen ve ben Ve deniz Ve bu akşam ki lerzesiz sessiz Topluyor bu-yı ruhunu guya, Uzak Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz.. O belde? Durur menatık-ı düşize-i tahayyülde; Mai bir akşam Eder üstünde daima aram; Eteklerinde deniz Döker ervaha bir sükun-ı menam. Kadınlar orda güzel, ince, saf, leylidir, Hepsinin gözlerinde hüznün var Hepsi hemşiredir veyahut yar; Dilde tenvim-i ıztırabı bilir Dudaklarındaki giryende buseler, yahut, O gözlerindeki nili sükut-ı istifham. Onların ruhu şam-ı muğberden Mütekasif menekşelerdir ki Mütemadi sükun u samtı arar; Şu'le-i biziya-yı hüzn-i kamer Mülteci sanki sade ellerine. O kadar natuvan ki, ah, onlar, Onların hüzn-i lal ü müştereki, Sonra dalgın mesa, o hasta deniz Hepsi benzer o yerde birbirine.. O belde Hangi bir kıt'a-i muhayyelde? Hangi bir nehr-i dür ile mahdüd? Bir yalan yer midir veya mevcud Fakat bulunmayacak bir mela-ı hülya mı? Bilmem. yalnız Bildiğim sen ve ben ve mai deniz Ve bu akşam ki eyliyor tehziz Bende evtar-ı hüzn ü ilhamı, Uzak Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak, Bu nefy ü hicre müebbed, bu yerde mahkumuz. Ahmet Haşim. Denizlerden esen ince hava saçlarınla eğlensin. Hasret ve gurbet melaliyle akşam ufkuna bakan bu gözlerinle, bu hüznünle bilsen sen ne dilbersin! Ne sen, ne ben, ne de güzelliğinde toplanan bu akşam, ne de fikrin elemlerine bir liman olan bu mavi deniz, MELALİ ANLAMAYAN NESLE AŞİNA DEĞİLİZ. Sana yalnız bir ince taze kadın, bana yalnızca eski bir budala diyen bugünkü insanlık, bu sefil iştiha, bu kirli bakış, bulamaz sende bende bir mana, ne bu akşamda ince bir gam, ne de durgun denizde bir kırgın gizleniş ve umursamazlık titreyişi. O belde? Bakir hayal bölgelerinde durur; mavi bir akşam daima üstünde dinlenir, eteklerinde deniz ruhlara bir uyku sessizliği döker. Kadınlar orda güzel, ince, saf, geceye bağlıdır, hepsinin gözlerinde senin hüznün var, hepsi kız kardeş yahut sevgilidir; dudaklarındaki ağlayışlı öpüşler, yahut, o gözlerindeki mavi soru sükutu gönülde acıları uyutmasını bilir. Onların ruhu kızgın akşamdan kesif menekşelerdir ki durmadan sükün ve sessizliği arar; ayın hüznünün ışıksız parıltısı sanki yalnız ellerine sığınmış. O kadar çelimsiz ki, ah, onlar, onların dilsiz ve ortak hüzünleri, sonra dolgun akşam, o hasta deniz, hepsi o yerde birbirine benzer. O belde hangi hayali kıtada? Hangi uzak nehirle sınırlı? Bir yalan yer midir veya mevcut fakat bulunmayacak bir hulya sığınağı mı? Bilmem.. Yalnız bildiğim sen ve ben ve mavi deniz ve bu akşam ki bende hüzün ve ilham tellerini titretiyor, uzak mavi bir ülkeden ayrı kalarak bu yerde bu sürgün ve hasrete ebediyen mahkümuz.
·
137 görüntüleme
L. G. okurunun profil resmi
Melâli anlamayan nesle aşina değiliz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.