Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bununla birlikte gündelik hayattaki birçok durumda uyarılmışlığa birden çok akla yakın açıklama getirilebilir ve asıl kaynağının hangisi olduğunu belirlemek o kadar da kolay değildir. Çok çekici bir arkadaşınızla bir korku filmi izlemeye gittiğinizi düşünün. Sinema koltuğunda otururken kalbiniz hızla atmaya başlıyor ve nefesiniz kesiliyor. Acaba bunun nedeni arkadaşınızın cazibesi mıdır yoksa filmin korkutucu olması mı? Bu duruma "Uyarılmış olmamın nedeni %57 oranında arkadaşımın bir içim su olması, %32 oranında korku filmi, %11 oranında da az önce yediğim patlamış mısırın neden olduğu hazımsızlıktır" gibi bir açıklama getireceğinizi sanmıyoruz. Uyarılmışlığın kesin nedenini hatasız saptamak bu denli zor olduğu için bazen duygularımızı yanlış tanımlarız. Uyarılmış olmanızın nedenini arkadaşınızın cazibesine bağlayabilirsiniz, ancak asıl neden büyük oranda film (hatta hazımsızlık) olabilir. Bu durumda yanlış uyarılmışlık yüklemesi, yani insanların, hissettikleri duyguların nedenleri konusunda yanlış sonuçlara varması söz konusudur (Ross & Olson, 1981; Sinclair, 1994; Thompson, Gold, & Ryckman, 2003; Zillman, 1978). Bu durumu Donald Dutton ve Arthur Aron'ın (1974) bir alan çalışmasında nasıl incelediğini ele alalım. Genç ve çekici bir kadın İngiliz Kolombiyası'ndaki bir parkta dolaşan erkeklerden, güzel manzaraların yaratıcılık üzerindeki etkilerini araştıran psikoloji projesinin bir parçası olan soru formunu doldurmalarını istiyor. Formu dolduranlara daha sonra zamanı olduğunda proje ile ilgili ayrıntılı bilgi vermekten mutluluk duyacağını söylüyor. Formun bir köşesini yırtıp adını ve telefon numarasını yazıyor ve katılımcıya onunla yeniden görüşmek istediği takdirde telefon etmesinin yeterli olacağını söylüyor. Sizce erkekler bu kadını ne kadar çekici bulmuştur? Sizce onu arayıp bir randevu koparmaya çalışırlar mı? Bu soruyu yanıtlamak kolay değil. Hiç kuşkusuz yanıt söz konusu erkeğin su anda başka bir ilişkisi olup olmadığı, ne kadar meşgul olduğu vs. gibi etkenlere bağlı olacaktır. Bununla birlikte, yaşadıkları bedensel belirtileri nasıl yorumladıklarına da bağlı olabilir. Farklı bir nedenle uyarılmışlarsa, yanlış da olsa, bunun nedenini genç kadının çekiciliğine bağlayabilirler. Bu düşünceyi test etmek isteyen Dutton ve Aron (1974), kadının parktaki erkeklere iki farklı koşulda yaklaşmasını sağlamıştı. Bir koşulda erkekler derin bir kanyonun üzerine gerili 137 metre uzunluğundaki bir asma köprüde yürümektedir. Köprü tel kablolara tutturulmuş ahşap kalaslarla inşa edilmiştir ve üzerinde yürürken alçak korkuluğa tutunabilmek için eğilmek gerekir. Kanyonun üzerinde biraz ilerleyince, esen rüzgar köprünün iki yana doğru sallanmasına neden olur. Bu korkutucu bir deneyimdir ve köprü üzerinde yürüyen çoğu kişi bir hayli uyarılır -kalpleri çırpınırcasına atmaya, nefesleri kesilmeye başlar ve terlerler. İşte tam bu noktada çekici kadın köprünün üzerindeki erkeğe yaklaşır ve ondan soru formunu doldurmasını ister. Sizce bu erkek karşısındaki kadını ne kadar çekici bulacaktır? Diğer koşulda, genç kadın adama yaklaşmadan önce köprüyü geçmesini ve parktaki bir bankta bir süre dinlenmesini bekler. Bu sırada adamın biraz soluklanmaya fırsatı olur -artık kalbi çırpınırcasına atmıyordur ve nefes alışları normale dönmüştür. Soru formunu doldurmaları istendiğinde sakince manzaranın tadını çıkarmaya başlamışlardır. Bu erkekler genç kadını ne kadar çekici bulmuş olabilir? Schachter'in iki etmenli kuramının öngörüsü gayet açık: Köprüdeki erkeklerin uyarılmışlık düzeyleri bir hayli yüksek olacaktır, onlar da bunun nedenini kısmen ve yanlış bir şekilde de olsa güzel kadının cazibesine bağlayacaktır. Çalışmanın sonuçları da bu doğrultudadır. Genç kadının köprüde konuştuğu erkeklerin büyük bir bölümü daha sonra telefonla arayarak ona çıkma teklif ederken, bankta oturan ve daha sonra telefon edenlerin sayısı görece daha azdır (bkz. Şekil 5.7). Bu tip yanlış uyarılmışlık yüklemeleri daha sonra düzenlenen çeşitli çalışmalarda da hem erkek hem de kadın katılımcılarla ortaya konmuştur (örneğin, Meston & Frohlich, 2003; Zillman, 1978). Kıssadan hisse: Karşınıza çekici bir kadın ya da erkek çıktığında kalbiniz küt küt atıyorsa uyarılmışlığınızın nedeni üzerinde dikkatlice düşünün -yanlış nedenlerle aşık olabilirsiniz!
Sayfa 274Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.