Büyük usta, şair, öğretmen, yazar, sabahattin Ali herzamanki gibi yazmış olduğu bu romanında da beynimden vurulmuşa döndürdü beni. İyi düşünceli ve kötü düşünceli insanların duygularını bu kadar derinlemesine anlatması gerçekten mükemmeldi.. Herkesin okurluğu farklıdır, kimisi hızlı okur, kimisi ilmek ilmek, anlayarak ve daha derinlemesine. Şayet ben ilmek ilmek ve yavaş okuyup karakterleri yaşayanlardanım. Karakterimiz macidenin başından geçen düşüncelere ve hayatın ona sunduklarına şahit olurken kaç kez kitabı kapatıp sinirlendiğim oldu. İşte yazarın düşüncelerindeki kaleme yansıyan kalitesi burada çok net belli oluyor. Okumayanlara şiddetle tavsiye ediyorum. Kitaptan öğrenilecek çok şey var. Balıkesirden okumak için İstanbul’a gelip akrabası emine teyzesinin evinde kalan macide’nin, babası öldükten sonra aile büyüklerine para gönderemeyince herkesin gerçek yüzü ortaya çıkar. “İnsan eti ağır olur derler” işte burada başlıyor aslında herşey.. endişeli ruhuyla ama elinde başka çaresi olmayan macide’nin, ona sırılsıklam aşık olan ömerin peşinden giderek, acıyı, aldatılmayı, çaresizliği, kötü art niyetli bakışları ve sahipsizlik duygularını tatmaya başlar. Aslında kime ne kadar koştuğunuz kadar onun da size ne kadar yaklaştığı önemlidir. Ömer’de bunca talihsizlikten sonra “belkide selamet yalnızlıktadır” macideyi de peşimden sürüklemek cinayet olur demekte haklı.. Bir insanın kendisi bulabilmesi için yalnız kalması ve yaşanmışlıklardan tecrübe edinmesi gerekir… kötü arkadaşlıklar, bilinçsiz yaşam, sürüklenen hayatlar, çıkmaz sokaklar… kitap gerçek hayatın kendisini anlatıyor. çok fazla spoiler vermek istemiyorum, herkese tavsiye ediyorum keyifli okumalar diliyorum.

İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,4bin okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hebun