Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayat zaman zaman insanın üzerine gelir. Zorlar,yıpratır. Defalarca düşer dizlerini kanatırsın. Ancak yine de inatla yeniden ayağa kalkarsın. Bazen de düştüğün yerden kalkamayacak kadar güçsüz hissedersin kendini. Ben tam olarak ordayım. Düştüğüm yerden kalkamayacak kadar güçsüz hissediyorum ruhumu. Nefes alamayacak kadar düğümlü boğazımda tüm duygularım. Çabaladıkça dibe battığımı hissediyorum gün be gün. Yeni güne karşı umudu olmazsa nasıl yaşayabilir ki insan ? Mucizelere olan inancını yitirirse nasıl nefes alabilir ? Umudu olmadan savaşacak gücü nereden bulabilir ? Ruhumun yorgunluğu kalbimi bu kadar zorlarken, güzel günlere olan inancımı kim geri verebilecek bana ? İnsan hatalar yapabilir, insanları büyüten de zaten yaptığı hatalarıdır diye düşünürüm her zaman. Ama insanın hataları ruhunun celladıdır aynı zamanda. Pişmanlıkları da umutlarının katili olur gün gelir. Sevmek, sevilmek, mutlu olmak, huzur bulmak. İnsan bu duyguları bir kere hissettiğinde sanki hep hayatında olacağına inandırıyor kendisini. Ama mutluluk sadece fakire verilmiş bir sadaka gibi küçük ve anlık olarak geliyor bazen. Daha büyük hayal kırıklığı, umutsuzluk ve yaralar bırakarak gidiyor. Ne kadar umutsuz bir yazı diyeceksiniz belki de ancak öyle değil. Ben bu yazıma küçük bir iç dökme diyorum kısaca. Gerçi adına ne dersek diyelim bu yazının bir başlığı yok. Çünkü düştüğüm bu boşluğun bir adı ve çıkışı da yokmuş gibi hissettiğim bu dönemde, kendimi hayatımın başrolü değil de değersiz bir parçasıymış gibi hissediyorum. Biliyorum bir gün yeniden kalkacağım. Belki yeniden kendimde o savaşma gücünü bulacağım ama şimdi düştüğüm yerde çırpınmaya devam ediyorum. Anlaşılmayı bekleyen ruhumun can çekiştiği yerdeyim işte. Yeniden nefes alabildiğim günlerin gelmesini bekliyorum... (Bana aittir.✒️)
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.