Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Modern klasik olmayı başarabilmiş bir kitap, İnsanlığımı Yitirirken
Osamu Dazai'nin ölmeden bir sene evvel (1948) belki de intiharını tüm insanlığa duyurduğu eseridir. Son dönemlerde adını çokça duyduğum eseri belli ki psikolojik ve felsefik konulara pekâla değineceğini düşünerek sipariş ettim. Bu anlamda kitabın beklentilerimi kesinlikle karşıladığını söyleyebilirim zira yazarın ortaya koyduğu, intihara sürüklenen gencin yaşadıklarını ve yaptıklarını hiçbir edebiyat eleştirmemenin olumsuz manada tenkit edemeyeceğini düşüyorum. Yazar, eseri Osamu Dazai müstearıyla(takma ad) yayımlasa da aslen adı Şuji Tsuşima'dır. Pek çok yazar müstear kullanır ve bunun temel sebeplerinden biri yazarın daha özgür hissederek yazmasındadır. Hayatı boyunca çok kez intihar girişiminde bulunup bunu başaramamış bir yazarın elbette ki kendi hayatını doğrudan doğruya anlatırken belli bir müstear kullanması tabîdir. Eser, Japon bir yazar tarafından kaleme alınmıştır. Yazar, bilinen dünyadan çok uzak bir kültürde doğsa da biz okurlar için çok da egzotik bir eser ortaya koymamıştır. Kitabın ana kahramanı olan ''Yozo'' pekâla Selim Işık da Meursault da olabilirdi. Yani onun modern hayata ayak uyduramayan 20 ve 21. yy. insanından bir farkı yoktur. Kahramanımız daha küçük yaşlarda insanlara nasıl tepki vereceğini bilemeyen biridir. O yetişkin veya akranlarına karşı tepkilerini, kendi tabiriyle, ''soytarı'' rolünü oynayarak verir. Soytarıların alamet-i farikası tabi ki ciddi olamamak ve sürekli gülmektir yani Yozo ciddi olamayan aslında olmak istemeyen biridir. Aslında bu durum 1. Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkan ''Dadaizm'' ve onun devamı olan ''Absürdizm'' akımlarının içerisinde değerlendirmemize ön ayak oluyor. Bu iki akımda da gerçekleri ciddiye almamak hatta gerçeği saçma olarak değerlendirmek vardır. İnsanoğlu edebi ürün ortaya koyduğundan beri toplumsal meselelere insanlara sunmuş ve bu aksaklıklara çözümler üretmiştir. Bu durum en azından yazılı eserler ortaya çıktığından beridir böyledir ancak kim diyebilir ki kusurlarımız azaldı kim diyebilir ki ideal olanı bilen bu insanlık ideal olanı yerine getirdi? İşte dadaizim ve absürdizm tam olarak buna tepki verdi. Madem binlerce yıldır insanlara ciddi bir şekilde nasihatler vermek faydalı olmadı o halde meseleleri ciddiye almamak evlâdır. İşte kahramanımızın bu tepkisini bu açıdan değerlendirmekte fayda var. Kahramanımız pek çok kez intihar girişiminde bulunacak ve bunların pek çoğunda başarılı olamayacak. Şunu sormak lazım, ölümden dönen bir insanın hayata tutunması lazım gelmez mi ölümün bilinmezliğinden ve yok olmadan korkmaz mı? Yozo'ya göre hayır. Hayat hiçbir zaman onun için fiziksel acıdan ibaret değildir o mutlu olamamanın verdiği acıyı yaşamaktadır. O insanoğlunun ikiyüzlülüğün hemen her zaman var olduğunu düşünerek çaba harcamanın hiçbir şeye fayda etmeyeceğini düşünmektedir. O halde , muhtemelen inançsız biri, bilinmeyen bir yere gitmek kötü olacağından emin olduğun bir dünyadan yaşamaktan daha mantıklı değil midir? En azından yok olmanın ne iyisi vardır ne de kötüsü. Romanda bariz bir Dostoyevski etkisi vardır zira kitabı almadan evvel ''Yeraltından Notlar'' kitabının ve ''Budala'' romanındaki İppolit kahramanın etkisi muhtemelen vardır izlenimi bende oluşmuştu. Belki de depresif, melankolik, sorgulayıcı, hassas olan bir roman kahramanı yaratınca otomatikman Dostoyevski etkisi oluşuyor çünkü bu alanda ikinci bir yazarı pek düşünemiyorum. Kitapta anlatılanlar yazarın bizati yaşadıkları olduğu için Dostoyevski sevenlerin kesinlikle beğeneceğini düşünüyorum. Bu anlamda son zamanlarda çokça popüler olmasını gerçekten hak eden bir kitap olduğunu düşünüyorum ve kitabı herkese tavsiye ediyorum.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334,7bin okunma
·
352 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.