Öncelikle belirtmek istiyorum ki her yiğidin harcı olacak bir kitap kesinlikle değil. Özellikle benim gibi deneysel roman türleri efendicağazıma,postmodern kitaplar okumak size göre değilse,tavsiyem hiç başlamayın.
Ben kitabı okurken şey hissettim…. Bizim ülkede yazılmış olsa idi bu roman,Sanat için sanat anlayışının baskın olduğu dönemde yazılırdı kesin . Ki şöyle bir araştırdığım zaman gördüm ki yazar bu alanda çok iyi ve bu kitap en iyi kitabı olarak söyleniyor . Ve kitabın en iyi olarak görülmesinin sebeplerinden bir tanesi de yazarın olayları kopuk kopuk anlatmasının ve bunu seksek oyununa.
benzeterek yapmasıdır . Tamam bu açıdan başarılı olabilir ama kitabı anlamak, olay akışını takip etmek gerçekten çok zor. Denedim,tüm kitap boyunca denedim ama maalesef mümkün olmadı. Şimdi romandaki karakterlerin herbiri acayip entellektüel
tipler ve salaş bir yaşam tarzları var. Kalabalık bir arkadaş grubu bahsi geçen birçok şarkı,roman,tiyatro,resim vb sanatsal faaliyetler. Yalnız tam olarak bu noktada şöyle bir sıkıntı var,yazar sık sık başka romanlardan alıntılamalar
yapmış -sanırım bu da sek sek oyununun bir parçası- fakat bu olayların akışını iyice tıkıyor. Olay kurgusunu anlamak yeterince zor değilmiş gibi bir de bahsedilen romanı ya da eser neyse ve ne türde ise,bilmiyorsanız daha da romanın dışında
kalmış hissediyorsunuz kendinizi.Sanat için sanat deme sebebim de buydu. Bir bireyin o kadar çok roman ya da sanatsal eseri bir arada okuması pek olası değil.Örneğin birkaç yerde
Notre Dame'ın Kamburu dan bahsediyor. Esmeralda ve Quasimado’nun
baya spesifik sayılabilecek niteliklerinden bahsediyor. Yani yazar sek sek oynar gibi oradan Oraya atlıyor roman boyunca.
Ama kitaptan bir sürü alıntılama yaptım.Satır aralarını sevdim.Roman karakterlerimiz oldukça entel ve sorgulayan kişiler oldukları için bu sekmeleri sırasında bolca hayatı ve kendilerini de sorguluyorlar bu sebeple,bu süreçte kendimizden bir çok parça bulmamız mümkün.
Bunun dışında ben romanı pek sevmedim. Okumakta zorlandım ve resmen bitsin diye gün saydım.