Gönderi

141 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Grev sözcüğünün nereden geldiği araştırdım ve kitapla daha da anlam kazandı.Size yaptığım araştırmadan bahsedip kitap yorumuma geçeceğim.Victor Hugo, yaşamında şahit olduğu idam sahnesini, insani açıdan ele alıp Bir İdam Mahkumunun son gününü yazmıştır.Fransaya gidersem muhakak ziyaret edeceğim.Paris’te, ‘’GREVE Meydanı’ndan’’ geçerken idam sayesinde orada bulunanların duygu yoğunluğuna şahit oluyor Grev sözcüğünün kökeni, yıllar önce Paris’te belediye sarayının (Place de I’Hotel de Ville) önündeki (Place de Grève) ‘GREVE Meydanı’dır.GREVE Meydanı önünde işsizler, iş bulmak için toplanırlardı. 1800’li yıllardan beri “Amele Pazan” olarak kullanılıyordu. İş aramak amacıyla GREVE Meydanı’na gidenler için ‘’greve gittiler’’ sözü kullanılırdı. Evet… Oo çağda, ‘grev yapmak’, meydana gitmek ve iş aramak anlamındaydı.GREVE Meydanı’nın bir başka özelliği de ‘giyotin’ ile gerçekleştirilen idam cezalarının bu meydanda uygulanmasıydı. Bir idam mahkumunun psikolojik anlarına, çeşitli muhakemelerine,duygu durumunuzdaki değişimlere şahit olmak istemiyorsanız bu kitaba başlamanızı pek tavsiye etmem. 6 haftalık bir süreci anlatıyor ölüm saati yaklaşırken bütün dikkatlerin hayat muhakemesine dönüştüğü,her şeyin anlamını birden kaybettiği geride sadece anlamlı ve değerli olan şeylerin hazırlandığı idamın başkalarını için bir eğlenceye dönüştüğü hücreye onunla beraber giriyoruz ve kitap başlıyor onunla iki kişilik bir hücredeyiz gibi onunla korkmaya,onunla endişelenmeye, onunla muhakeme yapmaya başlıyoruz psikolojik olarak birçok duyguyu kuşatan bir kitap. Ölümüne yani idamına az bir süre kala kızıyla olan diyaloğuna dakikalarca ağladım bazı pasajlarını sindire sindire, yavaş yavaş okudum kalbim ağırdı okurken zorlandım o kadar naif bir şekilde ifade etmişki duygular çok kırılgan canım Hugo Kızıyla birkaç alıntıya değinmek isterim Ne acı! Dünyada sadece bir varlığı delice, sonsuz aşkla sevmek ve onun karşınızda durması,sizi görmesi,size bakması l,sizinle konuşması,size cevap vermesi,ama sizi tanımaması! Teseliyi yalnızca ondan beklemek ve onun,sizi teselli etmesi gerektiğini çünkü öleceğinizi bilen tek kişi olması! Dinle Marie dedim küçük ellerini ellerimin içine alarak "Beni tanımıyor musun?" Güzel gözleriyle bana baktı ve cevap verdi "Tanımıyorum!" Bana iyice bak diye tekrarladım.Kim olduğumu nasıl bilmezsin? Hissettiğim şeyleri anlatmaya yetecek sözcük yok.Şiddetim onu korkutmuştu.Ağlamaklıydı. Aniden bana şöyle dedi, "Kağıdımı bana geri verin! Oynamak için" Onu dadisina teslim ettim. Onu götürün Ve içim karanlık, ıssız,umutsuz, sandalyeme yığıldım.Artik gelebilirler, önemsediğim hiçbir şey kalmadı. Suç bir hastalıktır suçlu ise hastadır yapılması gereken şey suçu oluşturan etmenleri ortadan kaldırmak insanları suçu iten etmenleri açlığı, yoksulluğu, yoksunluğu vs vs.Suçluyu eleştirmeden onu hayatina etki etmeli ve durumu değiştirmeye çalışmalıyız diyor Hugo Victor Hugo insanlığa şu mesajı veriyor birileri acı çekerken başkaları buna seyirci kalıyor ve o bu acıyı çekmediği için mutlu olan insanlar var ya da tam tersi de başkaları mutluyken kendisinin mutsuz olduğu asıl kötü psikolojiye sahip olanlar onlar dünyada şu an Filistin'e olanlara seyirci kalmak gibi Rus edebiyatı benim için bir numaradır ama Fransız edebiyatının da hayatımda çok önemli bir rolü vardır estetikte ve sanatta önemli bir yer ediniyor hayatımda.Ama bu çeviriden okumanızı pek tavsiye etmiyorum İş Bankası Kültür Yayınları tercih edebilirsiniz.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Karmen Klasikleri · 2015121.2k okunma
·
506 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.