Gönderi

552 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
İslâm Tarihine Farklı Bir Bakış
Tarih bilimine yeterli saygınlığı göstermediğimiz için bizdeki tarih bilgisi genel itibariyle sathîdir. Bildiklerimiz kulaktan dolmadır. Sorgulamadan kabul eder, hatta tarihî şahsiyetler arasında taraf tutar, saf belirleriz. Tarih, belki de dünyanın hiçbir medenî milletinde bizde olduğu kadar sulandırılmamış, içi boşaltılmamıştır. Resmî tarihimiz içler acısıdır. Bazı gerçekleri konuşmaya müsaade yoktur. Bazıları ise galatımeşhur seviyesindedir: Yanlışlar, doğru kabul edile edile artık gözümüze doğru gibi görünür. Hasılıkelam hem okuyup doğrusunu öğrenmeye üşendiğimizden hem de toplumsal pozisyon belirlerken öylesi işimize geldiğinden tarihî gerçeklerin peşinden gitmeyiz. Fakat nasıl ki gözlerimizi kapattığımızda ortam sadece bizim için karanlıktır, tarihe de böyle baktığımız için cahil kalan yine biz oluruz. İşin şu tarafı da var ki bizde haysiyetli tarih kitabının sayısı da bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. Kendi tarihimizi yabancı kaynaklardan öğrenmeye mecbur bırakılmışızdır. Bu kez rotamı İslâm tarihine çevirdim. İlk gençliğimde ve gençliğimde bir iki tane siyer okumuştum. Peygamber Efendimiz’in (SAV) hayatına vâkıftım. Fakat bu kez çemberi genişletmek istedim. Bu minvalde Âdem Apak’ın “Ana Hatlarıyla İslâm Tarihi” adlı 4 ciltlik çalışmasını okumaya başladım. Prof. Dr. Âdem Apak ismine aşina değildim. Bir dost meclisinde kıymetli bir arkadaşımın tavsiyesiyle temin ettim. Apak, çalışmasını dört cilde ayırıyor: I. Cilt: Hz. Muhammed (SAV) Dönemi II. Cilt: Hulefâ-i Râşidîn Dönemi III. Cilt: Emeviler Dönemi IV. Cilt: Abbasiler Dönemi İlk cildin ön sözünde yazar kronolojik bir sıradan ziyade teknik bir yöntemle kitabı kaleme aldığını belirtmiş ve buna da uymuş. Örneğin Mute Savaşı (629), Mekke’nin Fethi’nden (630) sonra anlatılmıştır. Detaylara girmeden şunu belirtmek isterim: Âdem Apak, akademik dille gündelik dili öyle iyi harmanlamış ki bu seriyi bir parça eğitim almış, İslâm’ın ana umdelerine yabancı olmayan ve bu konuya merakı olan herkes rahatça okur. 552 sayfalık kitap beş altı günde elimde eridi gitti. Dört bölümden oluşan kitapta bir de “Giriş” bölümü var. Yazar burada İslâm tarihiyle alakalı önemli notlar düşüyor. Burada anlattıklarına dört cildin tamamında da bağlı kalacağını ifade ediyor. Ardından gelen ilk bölümde Peygamber Efendimiz’in (SAV) doğduğu “Yedinci Yüzyılda Dünya”nın ahvâli ifade ediliyor. Hem civar ülkelerin (Çin, Hindistan, Bizans, Habeşistan, Sasânîler) hem de Arap toplumunun o günkü şartları ele alınıyor. Özellikle Arap toplumuna daha yakından bakıyor ve burada verdiği bilgilerle okuru risâlet öncesi ve sonrası döneme hazırlıyor. İkinci bölümün adı “Risâlete Kadar Mekke ve Hz. Peygamber (SAV)”. Yine oldukça doyurucu olan bu bölümde Mekke şehir devletinin kuruluşu, Peygamber Efendimiz’in (SAV) dört kuşak yukarı doğru soyu, onun doğumu, çocukluğu ve içtimâî hayattaki konumu ele alınıyor. Apak’ın bu bölümde okuru şaşırtan ve daha önce dikkatimi çekmeyen bir notu var: Peygamber Efendimiz (SAV) hakkında anlatılan onun tabiatüstü özelliklerinin neredeyse tamamı onun peygamberlik öncesi hayatına ait. Bunun sebeplerini yazar uzun uzun anlatıyor. Üçüncü bölüm “Risâletin Mekke Dönemi”. Müslümanlar için en zor yılların yaşandığı ve Medine’ye hicretle son bulacak bu bölümde İslâm tebliğ edilirken özellikle Mekkeli müşrikler tarafından çıkarılan zorluklar ifade ediliyor. Kahredici sahnelerin olduğu bu bölüm kitabın en acı bölümü olabilir. Dördüncü bölüm “Tebliğin Medine Dönemi”. Bu dönemde Peygamber Efendimiz (SAV) ve ona inananlar artık Medine’dedir. Tarihin ilk yazılı toplum sözleşmesini uygulamaya koyan Peygamberimiz (SAV), önce ensar-muhacir kardeşliğini sağlamlaştırır, ardından Medine’nin en büyük iki kabilesi Evs ve Hazrec kabileleri ile şehirde ciddi bir nüfusu haiz Yahudileri barış içinde yaşatmayı başarır. Bu bölüm, tabir yerindeyse “en heyecanlı” bölümdür. Müslümanların müşriklerle üst üste yaptığı Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarını müteakip imzalanan Hudeybiye Barışı ve hemen ardından gelen Mekke’nin Fethi su gibi okunan kısımlar oluyor adeta. Bu mücadeleler hakkındaki altın değerinde detayların günümüze bile yansımalarının olduğu söylenebilir. Dördüncü bölüm, Müslümanların civar yerlerdeki müşrik Araplar ve Yahudilerle olan temaslarının anlatılmasının akabinde Peygamber Efendimiz’in (SAV) Veda Haccı ve vefatıyla son buluyor. Kaynak gösterilen eserlerin bile 19 sayfa tuttuğu anıt bir eserden bahsediyoruz. Peygamberimiz’in (SAV) risâlet öncesi dönemine, Mirâc hadisesine, Uhud savaşına ve daha pek çok konuya yenilikçi bakış açıları da ortaya koyan “Ana Hatlarıyla İslâm Tarihi”nin ilk cildini büyük bir istifade ile okudum. İlgi duyan herkese ısrarlı tavsiyemdir.
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 1
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 1
Adem Apak
Adem Apak
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 1
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 1Adem Apak · Ensar Neşriyat · 2022723 okunma
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.