Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

328 syf.
·
Puan vermedi
Entelektüel Kaçış Ve Said Nursi Bir kaçışın belki de bir arayışın insanı olan Fred Reed , "Bir Zamanlar Biz Birdik" adlı kitabını anı otobiyografi şeklinde yazar. Fred 1939 yılında California'da doğar. Pasedena'nın kırsalında kardeşi Jim ile uzun yürüyüşler yapar , babası yarı bir müzisyen, annesi ise bir öğretmendir. Disiplinli bir aile ortamında yetişir ve henüz on beş yaşındayken eski bir arabayla uzun bir yolculuk yapar. Gençlik dönemi Vietnam Savaşı'na denk gelir. Bu dönemde bir kitapçıdan Nicos Kazancakis'in "Zorba" isimli kitabını alır. Kazancakis , resmen Fred'in ruh dünyasını sarsar. Genç Fred, Amerika’nın Siyasi baskıcı yapısını aşmak ve Vietnam Savaşına katılmamak için Yunanistan’a doğru bir yolculuğa çıkar. Bu ayrılış derin bir entelektüel yolculuğun ilk adımı olacaktır. Fred, devrimci yarı resmî bir öğrencidir. Tanıştığı her insan onun için bir üniversiteye dönüşür ve bundan sonraki amacı Yunanca öğrenip , Kazancakis'i çevirmek olacaktır. Bir çok ev ve pansiyonda kalır , Yunan Kültürünü öğrenir ve bu kültürün neredeyse Osmanlı Türk kültürünün bir parçası olduğunu keşfeder. Yunanistan Fred'in ufkunda yeni hedefler belirler. Fred Doğuyu öğrenmek ister , İngeborg adında bir Avusturyalı bayanla tanışır. İki maceraperest bir yıl sonra evlenir bir daha da hiç ayrılmazlar. Fred Yunanistan’dan sonra bir sendikacı, bir devrimci olarak İran devrimiyle ilgili bir belgesel çekimi için İran’a gider. Batı'nın tasvir ettiği bir Doğu yoktur. Pehlevi'ye karşı gelen İranlıları kadınlı erkekli saygın olarak tasvir eder. Fred Reed üst düzey akademisyen ve politikacılarla tanışır, İran’ın ilk kadın Cumhurbaşkanı yardımcısı olan Masume İbtikar ile tanışır , Masume Hanım İran devrimini anlatan bir kitabın çevirisini Fred Reed'in yapıp yapmayacağını sorar, Fred Reed bu teklifi düşünmeden kabul eder. İran’ın muhalif felsefecisi daha sonra yurt dışına kaçmak zorunda kalan Abdul Kerim Surüş ile tanışır, Hüseyni Matemi gözlemler bir anlam arayışı içerisinde sorgulardan geçer. İran seyahatinden sonra Türkiye’yi dolaşmak, burada İslam ile ilgili bir kitap yazmak ister. Minibüslere biner sokak sokak dolaşır. Onun İslam ile ilgili çalışmasını duyan bir heyet onu yemeğe davet eder , buluşmaya gittiğinde onu dört kişinin karşıladığını söyler. Bu dört kişiden biri Faris Kaya'dır. İngilizce tercüman aracılığıyla konuşurlar ve Said Nursi’yle bu şekilde tanışırlar. Bu tanışmayı ilginç bir mukayeseyle tarif eder. Yıllar önce okuduğu Kazancakis'in bıraktığı etkiyi Said Nursi’nin de aynı şekilde bıraktığını söyler. Devrimci , sendikacı ve ateist olan Fred , Said Nursi’nin sürgün ve zindan hayatından kendi yaşantısına dair paralellikler bulur. Barla, Konya,Adana ve Urfa’ya gider Said Nursi’nin izini sürer. Said Nursi’nin son günlerini geçirdiği İpek Palas Otel'in 27 numaralı odasını görür, Balıklıgöl'ün fotoğraflarını çekip oradan da Şam’a geçer. Said Nursi’nin on bin kişiye hutbe okuduğu Emevi Camisi'ni ziyaret eder. Bu süreç içerisinde ilginç bir bilgiyi paylaşır , Said Nursi’nin mezarını bildiğini söyler ve bunu ona bir saygı göstergesi olarak ifşa etmeyeceğini yazar. Bu uzun seyahatlerinin ardından Kanada’ya geçer. Kanada'da Profesör Bilal Kuşpınar'ın evinde iman edeceğini , bu zamana kadar ateist amentün tanrıları kabul etmeyişini "İslam'da tanrılar yoktur" kısmıyla bağdaştırır. Geriye artık bir tek "Allah'tan başka ilah yoktur." konusu kalır. Bir çok Müslümanlık çağrısını reddetmiş olan Fred Reed bu durumun yalnızca bir Amentü olmadığını aynı zamanda estetik bir tavır olduğunu söyler. kitabını Said Nursi’nin şu sözleriyle hatmeder. "Kalbinizdeki adavete adavet edin ve muhabbete değer her şeyi sevin." Halit Aslan
Bir Zamanlar Biz Birdik
Bir Zamanlar Biz BirdikFred A. Reed · Nesil Yayınları · 20157 okunma
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.