Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 hours
Durma, anlat öykünü…
Gitar kitabını bitirdim az önce. Ama o mu beni bitirdi ben mi onu tam emin değilim açıkçası. "Normal" addettiğimiz insanlardan farklı bir dış görünüşe sahip biri var karşımızda, korkulan, tüksinti uyandıran, ezilen, hor görülen... Lakin her şeye rağmen de iyiliğe inanan. İyiliğin bir kazanç getirmekten ziyade kişinin saygınlığını azaltan bir şey olduğunu fark etmesiyle başlıyor asıl hikayesi onun. Sırf dış görünüşünden dolayı dışlanan, dinlenilmeyen biriyken kötülüğünde korku ve çekince uyandırıyor insanlarda. Ve şunun bilincine varıyor birdenbire; kötülük gerekiyor insana, iyilikten ziyade kötülük... Ama o bunu değil, dinlenmeyi, anlaşılmayı, hikayesini anlatmayı istiyor. Bunun için de bir gitar ediniyor. Onunla yatıp kalkıyor, hastalanacağı endişesiyle sürekli kontrol edip duruyor biricik gitarını. Onu çalabilmek için bir gün, nasıl da azimle çabalıyor. Çünkü insanlara hikayesini anlatmak istiyor. Dinlenmek, görünür olmak, hislerini anlatmak... Bir gitarın çalındığını dinlemekten, gitaristin sözlerine kulak vermekten kim imtina edebilir ki zaten? Elbette kitapta anlatılan gitar bir metafor. Kendi hikayesini anlatmak için seçtiği bir yol bu. Peki biz kendi hikayemizi nasıl anlatacağız, insanlara kendimizi nasıl dinleteceğiz? Bu soru üzerine beni düşünmeye sevk eden çok güzel bir eserdi. Bir sürü alıntı var paylaşmak istediğim kitaptan ama en sevdiğim ve beni derinden etkileyen bir alıntıyı yazmak istiyorum; "Çoğu insan ideallerini ve hayallerini ömürleri boyunca izledikleri yolda parça parça bırakır. Ama kimse bunu isteyerek yapmaz, savaşmaya çalışırlar... Dönüp ardına bakan yaşlı bir insan, nedenini bilmeden vazgeçtiği hayallerinin kalıntılarından, olmak istediği ya da olabilecekken olamadığı şeylerin doğurduğu umutsuzluklardan oluşan büyük bir mezarlıktakini başka bir şey görmez sonuçta."
Gitar
GitarMichel del Castillo · Sel Yayıncılık · 2021360 okunma
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.