'Bir adam, gizli öğretmeni feribotta çalışırken buldu. Hızır onun düşüncelerini okudu ve ona şöyle dedi: 'Sokakta insanlara yaklaşıp ne yapmaları gerektiğini söylersem deli olduğumu ya da bunu kendim için yaptığımı düşünecekler ve yapmayacaklar. Eğer bilgili ya da zengin bir adam gibi giyinirsem ve onlara öğüt verirsem, onlar itaatsizlik edecekler ya da temsil ettiğim şeyi memnun etmek yerine sadece beni memnun etmeye çalışacaklar. Ama eğer insanlarla karışıp orada bir kelime söylersem, bazıları sizin beni tanıdığınız ve binlerce kişinin tanımadığı gibi dinleyecektir.'' Birisi (sanırım) bu kitabı iyileştirici olarak tanımladı. İdris Şah'ın kitaplarının tamamını tavsiye edebilirim her birinde, insanın çeşitli zerrelerini kavrayabileceği bir derinlik vardır. Öte dünyaya ait ama yine de gerçekçi olan bu ışıltılı kitap hem tuhaf hem de garip bir şekilde tanıdık. Kelimelerin ve teorilerin ötesinde, kendimiz ve dünyamız hakkında her türlü tepkiyi ve içgörüyü tetikler. Defalarca tekrar okudum ve her seferinde farklı oldu. Kelimeler değişmedi ama belki ben değiştim. İşte bir tat: İmam Bâkır: "Karıncaların dilini konuşabildiğimi görünce bir tanesine yaklaştım ve sordum: 'Allah nasıldır? Karıncaya benzer mi?' Şöyle cevap verdi: "Tanrı mı? Hayır, gerçekten! Bizim tek bir iğnemiz var, ama Tanrı'nın iki iğnesi var!. Afganistan'da birdenbire ortaya çıkan ve bir dizi gizemli ders verdikten sonra ortadan kaybolan 'Göklerin Efendisi' Rais El-Aflak şunları söyledi: 'Beni görmeye gelen erkeklerin neredeyse hepsinin insan hakkında tuhaf hayalleri var. Bunlardan biri ancak gelişerek ilerleyebilecekleri inancıdır.Beni anlayacak olanlar, insanın herhangi bir şey eklemeye olduğu kadar, bilmenin özünü ortaya çıkarmak için katı birikimlerden sıyrılmaya da ihtiyacı olduğunu anlayacaklardır.İnsan düşünür her zaman insanları, öğretileri ve fikirleri bir plana dahil etme açısından.Gerçekten Bilge olanlar, Öğretinin insanı kör ve sağır yapan şeylerin dışlanmasıyla da yürütülebileceğini bilirler.' Sufilerin bilgiden kastettikleri, bu kelimeden normalde anlaşılan şeyin çok ötesine geçer. İnsanlığı ayakta tutan gücün ta kendisi olarak tanımlanıyor. Sürekli olarak insanın içine akmasına rağmen, en basit ve en samimi benliğimizin dışında bir şeyle aranırsa, hatalarımızın artması tehlikesiyle doludur. 'Doğu Düşünürleri' gibi kitaplar, tehlikeden kaçınmak için derlenirken, aynı zamanda 'bilginin dışsal, gerçek görünümüne alışmamıza' ... olasılıklar mevcut olduğunda gelişmeyi beklememize olanak tanıyor.' Bilgelerden biri, müstakbel öğrencilerine, "Hepiniz heyecan verici şeyleri sevdiğiniz için, size sıradan olanı vermek zorunda kalacağım" der. 'Hayat boyunca öğreneceksin. Ve hayat bilginin anahtarı her şeyin en sıradan olanıdır.' 'Aldıklarını kabul eden ve hiçbir şey almadıklarını düşünmeyenlere çok daha fazlası verilecektir. Burada kendisine sunulanın dışında bir şey isteyenler hiçbir yerde hiçbir şey alamayacaklar.' .......... Bana göre en güzel masallardan biri Basralı Hasan'ın masalıdır. /O yazdı: 'Alçakgönüllü bir adam olduğuma, düşüncelerimde ve başkalarına karşı davranışlarımda pek de alçakgönüllü olmadığıma kendimi inandırmıştım. 'Sonra bir gün nehrin kıyısında duruyordum ve orada oturan bir adam gördüm. Yanında bir kadın, önlerinde de bir şarap şişesi vardı. 'Keşke bu adamı ıslah edebilseydim ve onu yozlaşmış yaratık yerine kendim gibi yapabilseydim' diye düşündüm. 'O anda nehirde batmaya başlayan bir tekne gördüm. Diğer adam ise kendini hemen yedi kişinin boğuştuğu suya attı ve altı kişiyi sağ salim kıyıya çıkardı. 'Sonra adam yanıma geldi ve şöyle dedi: 'Hasan, eğer benden daha iyi bir adamsan, Allah'ın adıyla, son kalan diğer adam hariç.' 'Bir kişiyi bile kurtaramadığımı fark ettim ve o da boğuldu. 'Şimdi bu adam bana şöyle dedi: 'Buradaki bu kadın benim annem. Bu şarap şişesinde sadece su var. Sen böyle yargılıyorsun ve sen de böylesin.' 'Kendimi ayaklarının dibine attım ve bağırdım: ' 'Bu yedi kişiden altısını tehlikeden kurtardığın gibi, beni de liyakat kisvesi altında boğulmaktan kurtar!' 'Yabancı şöyle dedi: 'Tanrı'nın amacınızı gerçekleştirmesi için dua ediyorum.' Bu aforizma, kendi yarattığım gururumda etkili bir şekilde delik açtığından, anlamlı bir şey okuduğumu biliyordum. Ne de olsa bazen önyargılarımız yüzünden o kadar kör oluyoruz ki neyin gerçek olduğunu göremiyoruz..

Doğu Büyüsüİdris Şah · Say Yayınları · 200014 okunma

·

49 görüntüleme

∆x

@Aror_a ·

04 Mart 07:32

"İnsanın aslına dönme imkânı vardır. Bunu unutmuştur. O aslında 'uykudadır' ' gerçeğe."

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

∆x