Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
7/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Çocukken okumuş olduğum bir tiyatro oyunuydu. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Vatan Yahut Silistre sonrası okuduğum ilk Türkçe piyesti. Bu yüzden bu gece, sık sık çocukluğumu ve olayları o zaman nasıl şuan nasıl değerlendirdiğimi gözleme fırsatım oldu. Meşhur İsmail Dede Efendi, 2. Mahmut döneminde yaşamış bir bestekardır. Oflazoğlu'ndan çıkan bu eserde de Yine Bir Gülnihal özelinde olmak üzere, genel bir çerçeve içerisinde Dede Efendi'nin hayatını ve 2. Mahmut ve düşüncelerini gözleme fırsatı buluyoruz. Dede Efendi Mevlevihanelerde çile çekmiş ancak saray erkanı tarafından ilgi görmesi üzerine, çilesini tamamlayamadan Mevlevihaneden ayrı kalmak zorunda kalan bir kimsedir. Kitapta da sık sık Dede Efendi'nin tam olarak 'pişmemesinden' kaynaklı olarak nefsine yenildiği ve ardından Mevlânâ ile konuşmak üzere köşesine çekildiğini görmekteyiz. Aslında tasavvuf özelinde bakıldığında, kitabın asıl olarak vermek istediği mesaj çok güzel. Dede Efendi'nin yarım kalan eğitimi üzerine, yaptığı hatalar ve bunlardan duydukları pişmanlıklar sonrası sık sık maddi dünya ve manevi hâl özelinde ikilemler yaşadığını gözlemliyoruz. Tasavvufa çok az merakı olan kimselerin okumaktan zevk alacağını düşünüyorum, birkaç saatte kolaylıkla bitirilebilinecek bir kitap. Küçükken okuduğumda tasavvuf kısmını kavrayamamış olmakla beraber ikinci bir Gülnihal olması beni fazlasıyla kızdırmıştı ve bana kitabı veren abime, okuduktan sonra sinirle iki saat methiyeler düzdüğümü de hala çok net hatırlıyorum. Bu gece tekrar okuyuncaya kadar hala çocukluğumdan kalma bir kızgınlığım vardı ancak asıl meselenin, Dede Efendi'nin 2. Gülnihal sonrası gerçek aşka ulaşması olduğunu ilk sayfalardan itibaren anlayabilirsiniz. Besteyi dinlemiş iseniz biliyorsunuz ki Dede Efendi halihazırda evlidir ve eşinin de ismi Gülnihal'dir ancak padişahın yanına gittiği günlerin birinde haremden Gülnihal isminde biriyle tanışır ve o andan itibaren haremdeki bu kişi 2. Gülnihal olarak adlandırılır. Kaçınılmaz olarak Dede Efendi eşine aşıkken bir de bu kadına aşık olur. (Kendimi tutmasam yavaştan patlayacağım:)) Ardından kitaba ismini veren o beste ile de olaylarımız netliğe kavuşur "Yine Bir Gülnihal". Kitabı sadece Dede Efendi özelinde konuşmanın yanlış olacağı kanısındayım çünkü 2. Mahmut'un fikir hayatına da birçok kez değinilmekte ayrıca ardından geçen oğlu Abdülmecid ile, sanata bakışın değişimini de görmekteyiz ve benim gibi hap tarih bilgilerini almakta zorlanan birisi için hikaye içerisine yedirilen bu ayrıntılar çok daha hoşuma giden bir kısım oldu. Ek olarak yukarıda da belirttiğim gibi kitabın en güzel yanı, ne tarihi tarafı ne biyografik ne de romantizm tarafı. Bana göre en güzel işlenen, tasavvuf ile ilgili kısımları ve çileye çekilen dikkat. Kitabın bir miktar daha uzun olup daha yavaş yavaş tasavvufu yedirmesini çok isterdim ancak kısa bir tiyatro eseri olmuş zannımca. Ancak yine de okunabilir. Esen kalın~
Yine Bir Gülnihal
Yine Bir GülnihalA. Turan Oflazoğlu · İz Yayıncılık · 201025 okunma
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.