Gönderi
1912 Balkan Harbi bozgununun acılarını yaşayıp günlerce yol yürüyerek İstanbula varan bu paşa ailesinin hikayesi ,İstanbul işgal altındayken İngiliz kuvvetlerine mensup bir teğmenin Handan ile aşk yaşamasıyla başlıyor . Tabi bu Osmanlı hanedanlığı için kabul edilir bir durum değildi.Handan ve İngiliz teğmen bunun bedelini ödemiş sıra bu birliktelikten olan Leyla’ya gelmişti…Leyla’nın bir İngiliz subayının kızı olup Osmanlı olması,yeni kurulan Cumhuriyet dönemine girilmiş olması Leyla’yı kabul edilebilir kılmıyordu.
Leyla anneannesiyle büyür,bir gün haksız yere evsiz kalıp köşkten atıldığında hayatı başka yöne doğru gider,daha önce bahçıvanları olan kişi Leyla’ya yardım eder,onun kız arkadaşı Roxy ile soğuk başlayan ilişkileri ileriye doğru çok başka hal alır.Bosnalılar yalısında büyüyen Leyla hanım ile Roxy ayrı çevrelerde yaşayan ,bir araya gelme olasılıkları bulunmayan kişiler olmasına rağmen birbirlerinin hayatlarına dokunurlar.Roxy’nin ailesini,yetiştirilme tarzı paşa torunu olan Leyla hanımdan oldukça farklı olmasına rağmen birbirlerinden etkilenirler.
Köşkten kovan kişinin babası Ali Yekta Bey de baskın bir karekter olarak anlatılmış ,oğlunun kendi gibi düşüncelere sahip olmaması ,onu değiştirenin de eşi olduğu düşüncesi ,kendini en sonunda değersiz hissetmesi onu en çok inciten şeydi.
Olaylar bu şekilde bir kaç karekter üzerinde ilerliyor ancak derinleşmiyor.
Göçmenlik,ait olamama duygusu,günümüzde de yaygın olan birbirinin mülküne konma merakı kitapta işlenmiş.Bulgar çetecilerinin evlere yaptığı baskın sonucu bebeklerini korumak için ceviz dolabına saklamalarının ardından yaşanılan hazin son en etkileyici yeriydi…
Devrimlerin yapılmaya başlandığı yıllarda ki bunların halk üzerinde ki etkisi ,1930’da yayımlanmış Adab-ı Muaşeret kitabının içeriğinden bahsedilmiş .
Aslında kitapta vurgulanan insanoğlunun barınma ihtiyacı olan başında bir çatı olmasının gerekliliğinden,ev kavramının öneminden ,zamanımızı geçirdiğimiz içinde anılarımızın olduğu evlerin hissiyatını hissettirdi.Leyla öyle ki evin etrafında uçan kuşların daha önce orda yaşaya insanların ruhlarını taşıdığına inanıyordu.
Leyla’nın en sonunda evine kavuşup ,ona bunları yaşatanların başına bir felaket gelmesi eden bulur dedirtiyor .Ancak Ali Yekta Bey’in bunda ne suçu vardı ki?
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.