Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
İnsan yaşam bilinci ve ölüm bilinci arasında araftadır. Ölümü bilmeden yaşamın tadını alamayız. Çünkü yaşamı, yaşanabilir kılan şey onun yok olacağını bilmektir. İnsanların dilinde her zaman şu cümle vardır:"Bir daha dünyaya gelmeyeceğiz nasıl olsa." Tuhaf olan tarafta budur. Bu düşüncenin doğru oluşu. Her ne kadar kabul etmesekte insanın görevleri ve yapması gereken işleri vardır. Bazen bir kalbe biz dokunuruz, bazen de o bizim kalbimize dokunur. Gerçekten yaşam bilincine ulaşmak için ölmek şarttır. Binlerce kez öldüğünüzün hayalini kurarsınız, ölümün geleceği o son nefesi düşünüp durursunuz ama bilmezsiniz ki bu düşünceler sizi adım adım yaşama yaklaştıracaktır. "Veronika ölmek istiyor" kitabından aldığım dersler vardı. Bunlardan biri insanlar durduk yere delirmezler. Yaşamak istedikleri yaşamın önüne engel koyulursa ve bu engel anne, baba,eş, çocuklar olursa kişi yaşam mücadelesi vermekten kaçmaya başlıyor. Yaşamak istediği hayat ile sevdiklerinin hayatının çelişmesinden değil, bu kaçış. Sorun sevdiklerinin bu hayata deli saçması gözüyle bakmasından kaynaklanıyor. Anlaşılmamasından, deli olarak görülmesinden kaynaklanıyor. Bir deli hastanesinin kapısının kilidi bile yok. Neden mi? Çünkü istedikleri hayatı hastanede bulan delilerin hasta ettikleri insanlar, bu dünyadan kaçmanın benliklerini reddetmek olduğunu biliyorlar ve bu hatayı bir kez daha yapmak istemiyorlar. İkincisi ise hastaneye yeni gelen hastaların bir anda içerideki insanların hayatlarını değiştirebileceği düşüncesi bana çok mantıklı geldi. Çünkü hayatta her zaman karşılaşmak zorunda kaldığımız insanlar var. Bazen iyi hisler hissediyoruz, bazen kötü hisler yaşamak zorunda kalıyoruz. Yaşamın bilincini ölmek üzere olan birinden anlıyoruz. Hayatımızı sorgulamaya ne yapmak istediğimize karar veriyoruz. Kitabın 3 karakterini ele alarak gitmek istiyorum. Bundan sonrası spoiler içerebilir. Veronika, yaşamına son vermek için intihara kalkışmış bir genç kız. Hepsinin ortak noktası mutlu bir hayatlarının, iyi bir işlerinin ve ailesi tarafından sevilen insanlar olmasıdır. Ama yine de mutlu hayatları olmasına rağmen zevk alamayan insanlardır. Veronika, piyano çalmak istiyordu ama ailesi tarafından bu hayalini bastırmasına neden oldu. Eduard, sanatla iç içe olmanın, resim yapmanın onun yaşam sevinci olduğunu anlamıştı ama ailesinin düşünceleri yüzünden sanattan, aşkından uzak kalmak zorunda kalmıştı. Mari, insanlara yardım etmek istediği için savaşın olduğu yere gitmek istemişti ama yaşadığı hayatı geride bırakıp adım atma düşüncesi onu tamamıyla panik atağa mahkum etmişti. Sonuç olarak bu 3 kişiyi birbiriyle tanıştıran Villette, hayatlarının dönüm noktası oldu. Sevgiyi,korkuyu,özlemi, yaşamı, nefreti, özgürlüğü yaşamalarına izin verdi. Dışarı çıkabilme(kaçma) cesaretini onlara bahşetti. Eduard'ın dediği gibi " Şimdi benim iradesiz bir adam olmamı nasıl istersiniz?" Villette'den kaçış iradelerini kabul etme savaşı ile sonlandı.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,2bin okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.