Gönderi

·
Not rated
İsmail Hakkı Bursevî Hzlerinin Eyyühe’l-Bülbül kitabında “insan aşk sebebiyle gayrısından üstündür” yazıyor. Hucurat suresinin 13.ayeti aklıma geldi burayı okurken: اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْؕ ‘üstünlük takvadadır’ mânâsını taşıyan ayet. O zaman dedim, âşk takvadır, bende tanımı oturdu âşkın. Takva kelimesini düşünürken kuvvet kelimesi ile aynı harfleri taşıdığını (bunun üzerinde sonra duracağım) ve âşkın kendisinin bir kuvvet hâli olduğunu fark ettim. Öyle kuvvetli ki, dağların taşıyamadığı o hikmeti alıyor kendisine. O kuvvet yakınlıktan doğuyor. şk, yakınlık.. Yakınlık ise tabi olmak. Kitapta tabi olmak ile ilgili de şunlar yazıyor “Tabi olmanın hakikati onunla ahlaklanmak ve onu gerçekleştirmektir. Nitekim Efendimiz (s.a.v) “ALLAH’ın ahlakı ile ahlaklanın” buyurmuştur. O’nun ahlakı ise, hz. Aişe’nin (r.anha) haber verdiği gibi gibi Kur’ân’dır. Burada, ister vasıtayla ister vasıtasız olsun ruh ve sır tarafından vârid olan şeye tabi olmanın vacip olduğuna, nefis ve şeytan tarafından varid okan şeye de tabi olmanın haram olduğuna işaret vardır. Muhakkak ki o ruh ve sır, ALLAH‘ın emrettiklerini emredici olduklarından hayır, hasene ve taat dışında bir şeyi emretmezler.” şkı daha iyi tanıyorum bu cümleler ile. Sonra bize bakıyorum, ALLAH’ın razı olmadığı yollarda duygularımızı hoyratça savururken âşk iddia ediyor, ALLAH’a yakın olduğumuzu sanıyoruz. Oysa insan doğrunun (doğru ki ALLAH’tandır) olmadığı yerde hakikatiyle sevemez. Doğru yoksa güzel de yoktur. İnsan çirkini nasıl sevebilir ki? ‘ben onu her haliyle seviyorum’ demek kendimize söyleyebileceğimiz bir yalandır. Bu cümle ancak insan-ı kâmilde gerçekleşebilir çünkü kâmil insan, mükemmele en yakın olandır. (Mükemmel ve kâmil kelimelerindeki harflerin aynı olması da dikkatimi çektiği için bunun da üzerinde duracağım daha sonra :).) Zira güzel olanı istemeseydik, çirkin /kötüyü de sevebilseydik, bizden daha çok seven ALLAH hepimizi (sebepsiz) cennetine alırdı. şk O’nda iken, O’nun istediği affetmek, belki bizdeki âşkın kötüye bakışı da buradandır ancak, affetme isteği. Ki ALLAH affına vesileler kılmıştır, en basitinde günahkar adamın bir karıncayı sudan koruması misali. O’nun bizden istediği, gayret. Gayret ise samimiyetimizin (samimiyet de âşktır) ispatıdır. Yani âşkın ispatı, gayret; doğru yol üzere olmak.. Yardım ise ancak O’ndandır..
Eyyühe’l Bülbül
Eyyühe’l Bülbülİsmail Hakkı Bursevi · Sufi Kitap Yayınları · 202416 okunma
·
1 plus 1
·
74 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.