Gönderi

816 syf.
2/10 puan verdi
Bilemedim aman niye böyle yakar anılar
Wattpad’in 2013-2017 altın çağındaki zirve kitabı Yabancı… Mahsun Kırmızıgül’den film teklifi mi gelmedi, Ülker reklamında mı görünmedi, bir paragrafı testte mi çıkmadı, ay çok olayı var ya, ama en büyük meselesi Yabancı’nın sonunda ne olacağını beklemekten çürüyüp giden gençliğimizdir… Konu tartışmaya kapalı. Bir nesil Yabancı’nın sonunu beklemekten çürüdü arkadaşlar. Dile kolay tam on yıl merak etmekle geçti. Aslında Elyel’e 2-3 yıl önce kavuşacaktık ama kitaptaki problematik sahneler öyle gündem oldu ki linçle yazarı çökerttiler. Özellikle bir sahne var ki yazara en çok bundan dolayı saldırdılar: Ediz, Doğa’nın Atalay’la telefon görüşmesi yapmasına izin vermişti. Daha sonra hoparlördeki Atalay Ediz’e çok kışkırtıcı laflar etti ve bu Ediz’in gözünü öyle döndürdü ki şuurunu kaybedip Doğa’ya kötü bir an yaşattı Atalay’ı çıldırtmak uğruna. Doğa’ya tec*vüz edecekmiş gibi yansıttı. Herkes bu sahneye çok şaşırdı ama ben Wattpad’de okuduğum anda bile o kadar şaşırmamıştım, hatta kurgunun bu konuya bir şekilde değeceğini tahmin ediyordum. Doğa’nın ailesi Doğa’yla karşılaştıklarında “Sana bir şey yaptı mı?” sorularını sorması vasıtasıyla mesela. Çünkü bu insanın aklına ilk gelen şeydir yani. Ediz ve Doğa üniversitede merdivenlerden inerken çarpışma sonucu tanışmadı ki. Adam kızı intikam uğruna öldürmek için kaçırdı, ötesi var mı? Ediz’in yaptığı alçaklığı savunmak gibi algılamayın ama katil-kurban konumları göz önüne alındığında Doğa Ediz’den çok daha beter şeyler görebilirdi ama görmedi. Doğa karakterini incelemeye alacak olursam o kadar sevgiye aç bir karakter ki onu kaçıran bir adamın en ufacık bir ilgisine düşüverdi. Tüm bunların sebebi adi abisi ve şerefsiz babası. Eğer Doğa onlardan sevgi görseydi Ediz’e duygu beslemeyecekti, sevgiyi onu kaçıran adamda aramayacaktı. Ama daha sonradan öğrendik ki Doğa’nın Ediz’e karşı düşünceli tavırları onun hayatını kurtarmış çünkü Doğa’nın merhameti Ediz’i afallatmış ve Ediz bocalamış. Doğa’yı öldürememiş. Eğer Doğa’nın abisi ile babası adam olsaydı Doğa sevgiye hasret, sevgiye karşı bu denli savunmasız olmayacaktı. Ediz’e daha başka şekilde davranacaktı, kaçırılan bir insanın vereceği tepkileri verecekti ve Ediz de onu öldürecekti. Ediz de Doğa da sevgisiz ve yalnız karakterlerdi. Hal böyle olunca, koşullar ne olursa olsun, birbirlerine düşmeleri kaçınılmaz oldu. İkisi de birbirlerini gördükleri ilk andan beri birbirlerinden etkilenmişler zaten ama koşullar yüzünden hep hislerini reddedip bastırdılar. Bu kitaba psikolojik bir kitap diyenler var ama hayır, bu kitap dark romance türüne giriyor arkadaşlar. Yazarın Stockholm sendromuna ve Ediz’in akıl hastanesine yatırılması gerektiğine değinme sebebinin tamamen okurdan dolayı olduğunu düşünüyorum açıkçası. Elyel’de de Doğa’nın araba anahtarını alıp gitmesi gerektiğine değinilmişti. Bunun kitapta geçmesi de tamamen okurların etkisidir çünkü herkes “Doğa o anahtarı alıp kaçacaktın.” diyordu. Bence kurguda bunlar yer almayacaktı ama yazarın kalemi okurlardan ister istemez etkilendi çünkü bu durum kitabını bölüm bölüm yazıp güncel paylaşan yazarlar için kaçınılmazdır. Yani Yabancı bir nevi okurlarla beraber yazıldı demek yanlış olmaz. O yüzden bazı tutarsızlıklar var kitapta. Ben yazarın kaleminin okurlardan etkilenmemesini, Doğa’nın Ediz’den etkilenişinin bir sendroma bağlanılmamasını, Ediz’in de akıl sağlığında bozukluk varmış gibi gösterilemesini istemezdim. Çünkü Doğa’nın Ediz’den hoşlanmasının sebebi bildiğin Ediz’in yakışıklılığı ve sevgi açlığıydı yani. Kimse sendrom deyip kıvırmaya çalışmasın. Ediz’in de akıl sağlığında bozukluk yoktu, intikam uğruna her türlü şeyi yapmayı göze almış bir adamdı. Ay bu kurgu yazarından da okurundan da çok çekti gerçekten. Yabancı, problematik yanları olsa da öyle ya da böyle benim için hep özel kalacak bir seri. Eğer ergenliğiniz o döneme denk gelmediyse kitaba olan ilgiyi asla anlayamazsınız, bağı da anlayamazsınız. Kapağını açtığım anda beni eski günlere götürüyor. Eğer Allah ömür verir de yetmiş yaşına kadar yaşarsam, bu kitap o zamanda bile beni on beş yaşıma geri götürecek. Yazara pes etmediği, vazgeçmediği için teşekkür ediyorum. Ama ikinci kitapta bitirseymiş daha efso bir son olurmuş. Doğa, abisi ve babasının ihanetini kaldıramayıp ölmeyi istiyordu ve Ediz de onu öldürerek hem başladığı işin sonunu getirirdi hem de Doğa’ya istediğini vermiş olurdu. Ama yazar ben değilim ve Elyel’de yazılanı kabul etmekten başka yapacak bir şey yok. Seriyi merak edip, hakkında söylenenlerden dolayı okumakta kararsız kalanlara ise kimseye kulak asmamasını söylemek istiyorum. Yabancı’yı karalayan insanlar(ki bunların neredeyse hepsi aslında Yabancı’nın gizli hayranıdır) yabancıların yazdığı dark romance kitaplarını ayıla bayıla okuyan insanlardır. Yabancı yazarların kitaplarındaki erkek karakter kadın karaktere karşı çok iğrenç, kaba, ağzı bozuk, rezil hareketler vb. sergilemesine rağmen ona ses etmezler ve ikiyüzlülük yaparlar. Allah’a çok şükür ki nihayet kapanan Yabancı devrine yorumum bu şekilde arkadaşlar. Bir de spoi içeren birkaç şey söyleyip gidiyorum. SPOİ SPOİ SPOİ . . . . . . . . . Elyel’de beni en çok şaşırtan şey kesinlikle Doğa’nın hamile kalması oldu. Herkes Doğa ve Ediz’in Nazlı ve Levent gibi olacağını öngörürken bile ben Doğa’nın hamile kalacağına asla ihtimal vermezdim çünkü Doğa’nın hastalığı var ve Ediz neden tedbirsiz davransın ki? Bu bebek olayı çok saçma olmuş. Ama ne yalan söyleyeyim beni en çok duygulandıran da bu oldu ya. İlk kitabı açıp bazı sahneleri okuyunca “Bunların bebekleri mi olacakmış…” diye duygusallaşıyorum. En hoşlanmadığım şey de kasvetin çok yoğun olmasıydı. Daha az iç ses, daha fazla olay isterdim. Doğa’nın Umay’la sahnelerini özellikle! İki arkadaşın dertleşme sahnelerini okumak isterdim. İkisinin nasıl doğru düzgün sahnesi olmaz ya. Her şey ikisinin kafeye gitmesiyle başlamıştı. İki arkadaşın konuşacağı çok şey vardı ama Umay çekti gitti. Şaka gibi. Doğa da Ediz için annesini ardında bıraktı. Ben bu kitapta en çok Derya Güngör’e üzüldüm. Ne kocası koca ne evlatları evlattı. Üzülerek söylüyorum ki Elyel, tam bir hayal kırıklığıydı ve bunun geçen yıllar yüzünden sönen hevesimle alakası yok. En önemli şeyler son bölüme sığıştırılıp birkaç cümleyle geçiştirilmiş ya. 800 sayfa boyunca sadece Doğa’nın psikolojisini okuduk. Wattpad’deki Elyel bölümlerinde Doğa yaşananlar yüzünden bu kadar depresif değildi. Kitapta böyle olmasının nedeni yüksek ihtimalle yazarın linçler yüzünden buhranı. Of hiç istediğim gibi olmadı hiçbir şey. Zaten kitabı okurken Ediz ve Doğa’yı okuyormuş gibi hissedemedim hiç. Karakterler keskin bir şekilde değişmişti. İkinci kitabı final olarak kabul etmeye çalışacağım. Zaten yanlış da olmaz çünkü her ne kadar kitaplarda aynı isim yazsa da Yabancı’yı yazan liseli bir genç kızdı, Elyel’i yazan yetişkin bir kadın. Boşuna Elyel’in çıkmasını beklemişim çünkü yazan o genç kız olmadığı için Yabancı’nın tadını alamadım. Maalesef ki Doğa küvette kalmış arkadaşlar. Ediz de intikamını tamamlamış. Yabancı bitmiş, haberimiz yokmuş bunca sene…
Yabancı - Elyel
Yabancı - ElyelÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 2023411 okunma
·
147 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.