Gönderi

136 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Kendin İçin Bir Gün "Carpe Diem" Diyebilir Misin?
Eğer bir kitap yazacak olsaydım o kesinlikle bu kitap olurdu. Bu yüzden bu kitabın incelemesini yapacak olmak bile benim için oldukça heyecan verici. Bunu belirtmeden yazıma başlamak istemedim. Buna ilave olarak, bir kitabı gerçekten beğendiyseniz hele ki o kitabı yazan kişi olmak isteyecek kadar sevdiyseniz, kitabın yazarını gerek hayatı gerek düşünceleri olsun ister istemez birçok açıdan merak ediyorsunuz. Ben de bu sebeple şiiri ve kurgusal metini ustaca birleştirebilmiş olan yazar
N. H. Kleinbaum
N. H. Kleinbaum
ve eserleri hakkında ufak çaplı bir araştırma yapmak istedim. Ancak eser, zannederim kendisinin kayda geçen tek ve en bilindik eseri dolayısıyla ne yazar ne de yazın hayatı hakkında yeterli sayıda veriye ulaşamadım. Hatta kendisi hakkında pek fazla bilginin bulunmadığı da çoğunlukla belirtilmiş. Yani anlayacağınız yazar, yazıp da anlatmak isteyeceği her şeyi tek bir kitapla özetlemiş olacak ki ilk ve en güçlü vuruşunu tek bir eserle yapmayı başarmış. Ancak kendisi yazmaya devam etseydi belki de aktarmak istediği mesaj daha çok insana ulaşılabilecekti. Tabii ki bu sadece bir varsayım. Ve varsayımlarla hareket edemeyiz. Bu açıdan gerçeklik üzerinden düşünüp yorum yapmak daha doğru olacaktır. Sonuç olarak eğitim konusunda bu temada bir eserin raflara eklenmesini sağlamak, önemli bir katkı olarak değerlendirilmelidir. Kitabın içeriğine gelecek olursak; eserde satırlar arasında tanışacağınız Knox, Charlie, Neil, Todd, Cameron, Pitts ve Meeks adlı bir grup gencin Welton akademisi'nde geçen öyküleri anlatılıyor. Tabii tahmin edeceğiniz üzere, bu gençlerin hepsinin kişiliği, hayalleri ve hayattan beklentisi birbirinden oldukça farklı. "Gerçek hayatta da bu böyle değil midir? Kimin hayatla olan kavgası bir diğerininki ile aynı ki?" Hepsinin birbirinden farklı karakterlere sahip oluşu kitapta kurgusal açıdan kasten mi tercih edilmiş bilemiyorum ancak birbirinden farklı bu kadar öğrencinin bir ekip olarak uyum içinde birbirlerini desteklemesi ve farklı olmanın uyumlu olmaya engel olmadığı başarılı bir şekilde işlenmiş. Bu ekibin serüveni esasında aralarına yeni katılan üyeleri Todd ve İngilizce öğretmeni John Keating ile başlıyor dersek yanlış olmaz sanırım. Welton akademisi' nde geçmişten beri süregelen eğitim anlayışına karşı koyan ve bir 'aykırı' olarak karşımıza çıkan Bay Keating, öğrencileri ilk dersten itibaren "Carpe diem" yani "anı yaşa" düsturuna davet ederek, içlerindeki özü ve gerçekliği ortaya çıkarmayı hedefleyen bir eğitimci. Öğrencilere edebiyatla, şiirle ve aslında kelimelerin gücüyle nasıl özgür olabileceklerini, okurken sizlerin de şahit olacağı ve adeta o derneğin bir parçası gibi hissettireceği derslerinde aktarıyor. Özellikle Bay Keating' in öğrencilerine verdiği öğütler ve az önce bahsettiğim kelimelerin gücüne olan inanışı, aşağıda paylaştığım şu satırlarda çok güzel vurgulanmış. "...dilin ve sözcüklerin tadına varacaksınız; çünkü kim ne derse desin sözcükler ve fikirler dünyayı değiştirecek güce sahiptir." Kitaptaki, Shakespeare ve Whitman' dan yapılan alıntılar başta olmak üzere içerikte yer alan şiirleri oldukça sevdim. Hatta eserin benim açımdan büyük ölçüde etkileyici oluşu, sanatın insanları ne denli etkileyebileceğinin şiirler aracılığıyla sahnelenmiş olmasıydı. Söz konusu sahnelenen olayların içeriğine kitabın kısa oluşundan ötürü pek değinmek istemiyorum ancak olaylar kitabın başından sonuna kadar bu zemin etrafında şekillenmiş. Örneğin; şiirin Todd gibi bir öğrenciye nasıl merhem olabileceği, kişiliğini bambaşka bir öğretmenin nasıl yeniden şekillendirebileceğini, Knox' un hayal ettiği aşka şiiriyle nasıl erişebildiği gibi birçok örnek olay bize edebiyatın eğitimle birlikte çok güçlü bir araç olarak kullanılabileceğini aktarmış oluyor. Ayrıca kitabın sonlarına doğru ders niteliğinde diyebileceğimiz birtakım olaylar gerçekleşiyor ve bizlere eserde konu alınan okul modelinin öğrencilerde oluşturabileceği baskı ve sorunlar temsil ediliyor. Bu doğrultuda eseri verdiği mesaj bakımından yeterli ve okuru etkisi altına alan büyülü şiirselliğine rağmen oldukça gerçekçi buldum. Sonuç olarak, Bay Keating gibi anı yaşamanın ve zamanı iyi kullanmanın önemini vurgulayan bir öğretmen modeliyle tanışmak, ders verdiği sınıfın bir parçası olmak ve satırlar arasından da olsa ona eşlik etmek büyük bir zevkti. Öğrencilerine ilk dersinde kendisini tanıtırken söylediği ve son sahnede öğrencilerin ona olan vedasında olduğu gibi ben de "Kaptanım!" diyerek aşağıdaki dizeler aracılığıyla ona veda etmek istiyorum. "Yaşıyorsun işte -Hayat var, hüviyet de öyle, Zorlu oyun devam ediyor, belki sen de katılırsın bir dizeyle." Ve Keating son olarak öğrencilerine "Peki sizin dizeniz ne olacak?" sorusunu yöneltir. Düşünüyorum da gerçekten bizler hangi dizeyle katılacağız bu zorlu oyuna? Cevabı bulamamış olsam da sorulmamış soruları sorma cesaretini kendimde bulmamı sağlayan Keating'e Hoşça Kal Kaptan!
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626.3k okunma
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.