Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Derdi dert eden acaba bizler olabilir miyiz? Ya dert dediğimiz şeyler nefsimizi dizginlememize vesile oluyorsa? Firavun gibi olmak istemeyiz değil mi? Ya dert dediğimiz şeyler bizi günahlarımızdan arindırıyorsa? Büyük kişiliklerden herhangi birini düşünün. İstediğiniz kişi olabilir bu. Onun hayatından zorlukları ve dertleri çıkarın ve şimdi tekrar o kişiye bakın. Aradaki farkı tefekkür edin. Dertler; insanı, kilime vurulan sopanın kilimi temizlediği gibi temizler. Bir dertle karşılaştiğınızda derde değil, ona nasıl tepki vereceğinize odaklanın. Çünkü nasıl tepki verirseniz hem dünyanız hem ahiretiniz ona göre şekillenecektir. İşte bu imtihandır. Elbette Allah(c.c) dan dert, sikınti istemeyeceğiz lakin başımıza geldiğinde de adeta n'met bileceğiz. Onu en güzel şekilde kullanacağız. Dertlere bu gözle bakıldiğında artık bir keder vesilesi olmaktan çıktiğı görülecektir. Ayrica, başınıza gelen hiçbir sıkıntinın kaldırabileceğinizden daha fazla olmadiğını hiçbir zaman unutmayın. Çünkü hiçbir dert Allahin kudretinden ve istemesinden daha büyük değildir. Halimiz ne olursa olsun her daim siğınabileceğimiz, yönelebileceğimiz bir Rabbimiz var. Elhamdulillah "Eh-i derd ol ehl-i derd ol ehl-i derd ol ehl-i derd /Ey Usûlf'den su'âl edip tesellâ isteyen" Necip Fazıldan da bir dörtlük birakalım: Sabrın sonu selâmet, Sabır hayra alâmet. Belâ sana kahretsin; Sen belâya selâm et!
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.