Gönderi
Aşk mı yoksa gönüllü kölelik mi
Stefan Zweig'ın kaleme almış olduğu bu eser, yalnızca bir aşk romanı değil, aynı zamanda aşkın psikolojik çözümlenmesi açısından bir başyapıt niteliğindedir. Yazar, erkek olmasına karşın eserinde karşılıksız dramatik bir aşk öyküsü ile kadının aşk süreci içerisindeki duygudurumunu da çok iyi yansıtmıştır.
Eser, tanınmış bir öykü yazarı olan Bay R'nin isimsiz birinden aldığı mektupla başlamaktadır. Bu mektup, çocukluğundan beri Bay R'ye aşık olan bir kadından gelmektedir. Mektup, şu sözlerle başlamaktadır: "Sana, beni hiç tanımamış olan sana." Kadın, duygularını içtenlikle ifade ettiği mektubunda, Bay R'ye duyduğu aşkı detaylı bir şekilde aktarmaktadır. Bu aşk, çocukluğundan itibaren var olan bir duygu olarak ortaya çıkmış ve zamanla derinleşmiştir. Ancak, bu duygularını dile getirme konusunda çekingen davranmış, sessiz bir hayranlık içinde kalmıştır. Kadın, Bay R'nin kendisini fark etmesi için çeşitli çaba sarf etmiştir. Ancak, bu çabaların karşılığını alamamış, Bay R'nin duyarsızlığı karşısında hayal kırıklığına uğramıştır. Kendisini ona adayan, onun için özveride bulunan kadın, çektiği zorlukları ve fedakarlıkları anlatarak buna karşılık Bay R'nin onun varlığından bile haberdar olmadığını ifade etmiştir.
Kadının yaşadığı duygu aşk mı emin değilim lakin sağlıklı bir duygu olmadığı kesin. Çünkü kadının, mevcudiyetinin farkına varamamış, iki kez birlikte olmalarına karşın bedenini tanımayan ve kadını sadece kendi cinsel dürtülerini tatmin etme gereği duyduğunda fark eden bir adama karşı, bu denli bağlılık ve sadakat duyması aşktan çok gönüllü köleliğe, tutsaklığa benziyor. Hiç kimsenin, en azından kendisine saygısı olan bir bireyin, bu tarz bir ilişki içinde bulunmaması gerektiğini düşünüyorum.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226.4k okunma
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.