Gönderi

272 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
"Bir kar tanesi ne kadar benzersizse, bir beyin de öyledir." Beyin o kadar müthiş ve anlaşılması da bir o kadar zor bir organ ki. Şimdiye kadar ortaokul ve lisede hakkında birsürü şey öğrendik ama ona rağmen hâlâ yepyeni bilgiler öğrenebiliyoruz, onun hakkında. Tamamen anlaşılması ve gizeminin çözülmesi mümkün değilmiş gibi.. Bu kitap da bu konuda epeyce yardımcı oldu, beyin hakkında daha önce hiç duymadığım şeyler öğrendim: Parkinson tedavisi için verilen bazı ilaçların kumar bağımlısına dönüştürebilme ihtimalini, görme eyleminin gözden çok beyinle alâkalı olduğunu, beyinde ağrı reseptörlerinin bulunmadığını, beyninin yarısı çıkarılan dört yaşında br çocuğun yaşabilme ihtimalini (Doktorlar dizisinde de bu vaka işlenmişti), beynimizdeki empati mekanizması ve bunun yoksunluğunun sebepleri.. bu tarz pek çok konuda bilgilendiriyor yazarımız. Ama yazarın daha önce okuduğum İncognito kitabında kullandığı bazı örnekleri burda da kullanmasından hoşlanmadım, tekrara düşmüş gibi hissettirdi. Ayrıca birkaç soykırımdan bahsederken bir Ermeni soykırımı varmış gibi bahsetmesi de hoşuma gitmedi. Bunların dışında dili yalın ve akıcı, gayet bilgilendirici bir kitap olmuş. Ama yazar kitaplarında tekrara düşüyor gibi hissettirdi başka bir kitabını da okuyacağımı sanmıyorum artık. Hoşuma giden birkaç cümleyi alıntı olarak paylaşmak yerine yine topluca sona ekleyip bitireyim: "Yeni doğan bir bebeğin nöronları birbirinden oldukça farklı ve bağlantısızdır. Yaşamın ilk iki yılında, aldıkları duyusal bilgilere bağlı olarak nöronlar birbirleriyle çok hızlı biçimde bağlantı kurmaya başlarlar; öyle ki, bebeğin beyninde saniyede yaklaşık iki milyon yeni bağlantı, yani sinaps oluşur." "Sizi siz yapan, beyninizde gelişen değil, beyninizde yok edilen şeylerdir aslında " "Anıların düşmanı zaman değil, diğer anılardır." "Özellikle de beynin etkin kalmasını sağlayan kare bulmaca, okuma, araba kullanımı, yeni beceriler öğrenme ve sorumluluk alma gibi bilişsel egzersizlerin hastalıktan koruyucu etkileri de vardı." "Beyin, gün içinde ne kadar etkinse, geceleri de o kadar etkindir. Nöronlar, uyku sırasında yalnızca birbirleriyle farklı türden bir eşgüdüm içinde çalışır ve daha eşzamanlı, daha ritmik bir duruma geçerler." "Görsel veriler, işitsel verilerle kıyaslandığında daha karmaşık işlemleme sürecine tabidirler." "Size gerçeklik olarak sunduğu şey, özümde gerçekliğin geciktirilmiş bir versiyonudur. Beyniniz, olan bitenle ilgili bir hikâyeye karar vermeden önce, duyulardan gelen bütün bilgileri bir araya toplar. ... Bütün bunlardan çıkan tuhaf sonuç, aslında geçmişte yaşadığınızdır. Siz an'ı yaşadığınızı hissedene kadar, o an çoktan uçup gitmiştir. Duyulardan gelen bilginin eşzamanlı hale getirilmesi için ödediğiniz bedel, biliçli farkındalığın fiziksel dünyanın gerisinden gelmesidir. Bu, bir olayın gerçekleşmesi ile onu deneyimlememiz arasındaki aşılmaz boşluğu temsil eder." "Bir başka deyişle, acı içindeki birini izlemek ile acıyı hissetmek, aynı nöral mekanizmadan yararlanır. Empatinin temeli de budur." "Bu nörotoksinden bir iki damla yutmanız bile, beyninizin kaslarınıza kasılma emrini verememesine ve sonuçta felçten ölmenize neden olur. Bu bilgiler ışığında, insanların bunu enjeksiyon yoluyla almak için bir de üstüne para vermesi pek mümkün görünmese de, yaptıkları tam olarak budur. Çünkü sözünü ettiğimiz bir bakteriden elde edilen Botulinum toksinidir ve bu toksin de Botox adıyla pazarlanmaktadır." "Etkileşimden uzak kalan beyin acı çeker."
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.