Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
9/10 puan verdi
Bu Son Olsun ~ Alev Gürsoy Cimin "İnsan her zaman bedenen ölmez ki, ruhu ölür, kalbi ölür, gözleri ölür... Ölür de ölür... Ama öldürenler bilmez. Çünkü onları da bir başkaları öldürür, bu bir döngü... Şu sokaktaki insanların hepsi yürüyor, geziyor, yiyor, içiyor, ama yaşıyor mu? Bir kısmı belki ama hepsi asla... Çünkü yaşayandan çok ruhen ölenlerin toprağa burası..." Kadınlar; aile içi istismar, cinsel saldırı ve daha niceleri de olmak üzere uzun yıllardır şiddete ve en kötüsü ölümle sonuçlanan olaylara maruz kalmaktadır. Dahası, kadınların yaygın biçimde nesneleştirilmesi ve cinselleştirilmesi; kadınların alınabilecek, satılabilecek ve istenildiği zaman atılabilecek metalar olarak görüldüğü kadın düşmanlığı çoğu yetkilendirme kültürüne tâbi tutulmaktadır. İşte bu çerçevede Alev Gürsoy Cimin'in romanı; istismar, gelenekler ve coğrafyayla yüzleşen çok sayıda kadının yaşadıklarına odaklanarak, baskının kesişimselliği ile insan ruhunun dayanıklılığına dair dokunaklı birden çok kadının yaşadıklarını konu ediniyor. Roman, Ceylan ve diğer kadın karakterler aracılığıyla cinsiyete dayalı şiddetin, kültürel beklentilerin ve bireysel faillik ile sistemik güçler arasındaki etkileşimin inceliklerini gözler önüne seriyor. Kitapta yer alan es'ler, biz okurları kadınların karşı karşıya rahatsız edici gerçeklerle yüzleşmeye, dönüşüm ve adalet olasılıkları üzerinde düşünmeye davet ediyor. Tren vagonunda bir çocuk cesedinin bulunmasından itibaren başlayan roman, istismar ve toplumsal normlarla mücadele eden çok sayıda kadının hayatlarını dokunaklı bir şekilde konu ediniyor. Kadınların yaşanmışlıklarını merkeze alan yazarımız, cinsiyete dayalı baskının karmaşıklığına dikkat çekiyor. Bir düşünün: Sırf toplum (örf,âdet) kadınların böyle davranması gerektiğini söylediği için hiç belirli bir şekilde davranmak veya belirli bir şekilde giyinmek konusunda baskı hissettiniz mi? Mesele kadın olmak! Güvenliğinizden endişe ettiğiniz için geceleri yalnız yürümeyi veya toplu taşımaya binmeyi kaç kez iki kez düşünmek zorunda kaldınız mı? Kadınların sırf kendi mahallelerinde kendilerini güvende hissetmek için sürekli tetikte olmak zorunda olmaları ne kadar berbat bir durum. Bir de üreme meselesi var tabii. Bazı yerlerde kadınların hâlâ kendi bedenleri üzerinde tam kontrol sahibi olamadıklarına inanabiliyor musunuz? Sanki toplum, kadınların kendi hayatlarında ne yapıp ne yapamayacaklarını belirleme hakkına sahip olduğunu düşünüyor. Peki kadın olmak suç mu? Ya da kadın olduğumuz için biz mi suçluyuz? Haksızlığa uğrarken bile neden biz suçlu oluyoruz? Niye kadınlara böylesine düşman bu dünya? Her manşette bir vahşet! Bütün bunların ağırlığı beni cidden düşündürüyor. Kadınlara uyum sağlama baskısı, kendi bedenleriyle ilgili kararların reddedilmesi, insan olmanın özüne karşı sessiz bir suç değil mi? Şule Çet başta başta olmak üzere, bu toprakların kadınlarından ilham alınarak yazılan bu eser; benim, senin, hepimizin hikâyesi! Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Her ses, bir nefestir!
Bu Son Olsun
Bu Son OlsunAlev Gürsoy Cimin · Mona Yayınları · 20237 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.