Jung Severlere ve Kadın Arkeatipi Üzerine
Buradaki daha evvelki incelemeleri okuduğum zaman kullanıcıların eskilerinin bu platforma ne kadar katkılar verdiklerini bir kez daha görmüş oldum ve cidden okudukça bana çok faydalı bilgiler vereceklerini bir kez daha anlamış oldum değerli incelemeler için herkese teşekkür ediyorum.
Clarissa P. Estes bu kitabında bizlere kadın arkeatipini kurt motifi ile bezenmiş öyküler vasıtası ile sunuyor. 
Carl Gustav Jung nereye gitsem bu kitap da olduğu gibi karşıma çıkıyor ve onun psikolojisinden kitapta bayağı bir yer var. Ayrıca yazarımız Jungçu psikolojinin örneklerini kitabın birçok noktasında bizlere sunuyor.
Farklı bölümler içerisinde kitapta kadının yaşamına ilişkin bireysel motifler, Antropolojik metinler ayrıca beğendiğim bir noktası da İlkel diye nitelenen kabile halklarının da ciddi manada erginleme törenleri konusunda bilinen yanlışların düzeltilmesi konusunda bizlere ön ayak oluyor. Etnoloji konusunda yine bizlere çok fayda sağlayacak bilgiler var. Çeşitli halkların Orta, Güney ve Kuzey Amerika yerel halklarının yaşantıları konusunda da çeşitli ve ayrıntılı bilgiler var.
Sigmund Freud psikolojisinin yer yer betimlemelerine yer verse de yazar önceden dediğim gibi Carl Gustav Jung çizgisinden ödün vermiyor. Ayriyetten 
Kırmızı Kitap beni okuyun diye bangır bangır bağırmaya devam ediyor.
Kıssadan hisse kadın arkeatipi geçmişten günümüze kurt motifi ile eşleştirildiğinde dışı tırnaklarını olaylar üzerinde gösterirken hassasiyet, merhamet, acı, sevinç, hüzün bu tüm duyguların karmaşası konusunda bizlere önemli bir rehber sunar.
10 üzerinden 8. Dili biraz ağır ve ağır okunması gerekiyor. Tavsiye ediyorum ve kitaptan çok beğendiğim bir yazı dizisi ile bitiriyorum.
Bir kadının içinde doğduğu ve altında yaşadığı en yıkıcı kültürel koşullar, insanın ruhuna danışmadan boyun eğmesinde ısrar eden; sevecen bağışlama törenleri olmayan; bir kadını ruhu ile toplum arasında seçim yapmaya zorlayan; ekonomik zümreler ya da kast sistemleri nedeniyle başkalarına merhameti engelleyen; bedenin "temizlenmesi" gereken bir şey ya da bir emirle düzene sokulacak bir tapınak olarak görüldüğü; yeni, olağandışı ya da farklı olanın hiçbir zevk uyandırmadığı; merak ve yaratıcılığın ödüllendirmek yerine cezalandırılıp küçümsendiği ya da ancak bu kişi kadın değilse ödüllendirildiği; bedene acı verici eylemlerin uygulandığı ve buna kutsal dendiği ya da ne zaman bir kadın cezalandırılsa, Alice Miller'ın dediği gibi, bunun "onun kendi iyiliği için" yapıldığı; ruhun kendi başına bir varlık olarak kabul edilmediği toplumlarda görülür.
·
59 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.