Kendilerini Tanrı sanan güçlü yabancılar altını görür görmez vakarlarını kaybederler. Zincirlerinden boşanmış köpekler gibi birbirlerine saldırırlar, kılıçlar çekilir, yumruklar sıkılır, birbirleriyle adeta savaşırlar, her biri altından payını almak ister. Kabile reisi bu çılgınlığı şaşkınlıkla ve küçümseyerek seyreder. Bu, kendilerinde bir avuç sarı madenin kültürlerinin bütün manevi ve teknik kazanımlarından daha değerli göründüğü dünyanın uygar insanları karşında dünyanın öteki ucundaki tüm tabiat çocuklarının duyduğu ebedi şaşkınlığıdır.