Gönderi

520 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi kitabını sosyal mecradan çok gördüğüm ve popüler olduğu için okudum. Romanın çok uzun olması bazen sıkıcı ilerlemesine kitabı bırakmama sebep olacakken kurgudaki Füsun ve Kemal'in akıbeti ne olacak konusundaki merakım sürükleyiciliğini artırtı. Aslında kurgunun bu kadar uzun olması, sayfalarca sürmesi yazarın betimleyici bir kurguda ilerlemesinden kaynaklı olmuş. "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum" cümlesiyle başlayan roman "Herkes bilsin çok mutlu hayat yaşadım" cümlesiyle son bulmaktadır. Kimine göre mutlu bir hayat bu seçimlerle olmaz iken Kemal bu aşkın ızdırabını da sabrını da sevgisini de kıskançlığını da kavuşmayı ve kavuşamamayı da mutluluk havuzuna atmış. Kemal karakteri tarafından duygu ve düşüncelerini okuduğumuz romanda iki karakterin de aşklarının masum olduğu kanısında değilim. Kemal hikayesinin başında hem Sibel hem de Füsun'u yarı yolda bırakıp ikilemde kalıyor. Füsun'a kavuşmak yolunda zorluk çektikten sonra asıl sabrı kavuştuktan sonra gösteriyor bence eğer bir aşk var diyeceksek Kemal'in Füsunların evine gidip ona kavuşmak için 8-9 yıl beklemesi diyebilirim. Aşk kavramı genel olarak ve bu roman özelinde değişkenlik gösterse de bence bu romanda aşk kavuşamamaktır. Sevgiyi değerli kılan kavuşamasa dahi sevmekten vaz geçmemek bunun çabasında olmak. Kemal tam aşkına kavuşmuşken Füsun sinemacı, olamadığı için ve aşkı bu basamağa entegre ettiği için masum değil ve eleştirdiğim nokta da romanın birçok kısmında betimleme, ayrıntı varken yazarın da fazla üstünde durmadığı bir vedayla Füsun kurgudan ayrılıyor. Kemal karakteri psikolojik yardım almayı kabul etse aşk girdabında daha fazla sürüklenmeyip biriktiricilik tanısından sıyrılacaktı ama kurguyu değerli kılan da onun bu saplantısı, takıntısı diyebilirim. Sevdiği kadının dokunduğu her eşyayla nasıl bağ kurduğuna, nesnelere nasıl tepki verdiğine duygusal ve düşünsel geçişlerine kadar dikkat edip bunları anlamlarına göre biriktirmesi de saplantının büyüklük derecesini gözler önüne seriyor. Kemal eşyaların kendinde uyandırdığı anılara, mutluluğa inanarak acısını daha katlanabilir hâle getirerek bunları evde biriktirirken müze haline getirip tüm dünyaya sergilemeyi seçmiş. Bir gün Masumiyet Müzesine giderek romanda anlatılan sözlü kurguyla görsel ve gözlemi bütünleştirmeyi, tamamlamayı çok isterim.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202242.1k okunma
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.