#alıntı
"Ben kararımı verdim, Jacks. Kararım sensin. Her zaman, sonsuza kadar, hep sen olacaksın. Ve bizi ayırmaya kalkan olursa sonuna kadar mücadele edeceğim, bu ister kader olsun, ister başkası... hatta sen de olsan fark etmez. Kararım sensin. Sen benim aşkımsın. Benimsin. Ve sonum olmayacaksın, Jacks."
Severek okudum bir serinin daha sonuna geldim. Ilk kitaba bayılmış, ikinci kitabı ortalama bulsam da final kitabıyla yine çok güzeldi.
Jacks ve Evangeline'nin büyülü dünyasını tanımak, o evrende olmak ve onların masalsı aşkını okumak beni çok mutlu etti.
İkinci kitabın sonunda Evangeline hafızasını yitirmişti. Bu kitapta aynı şekilde başlıyor. Hiçbir şeyi hatırlamayan Evangeline, her şeyi onun için göze alan Jacks...
Evangeline cesareti, aşkı ve mücadeleci ruhuna hayran olmamak mümkün değildi. Apollo ise karısının sevgisini kazanmak için farklı diyorlar
deneyerek nefretimizi hak ettiğini gösterdi.
Bir gün mutlaka kendini bir peri masalında bulacağına inanan Evangeline Fox, mutlu sona ulaşmak için Muhteşem Kuzey’e gitti. Burada yakışıklı bir prensle evlendi ve efsanevi bir şatoda yaşamaya başladı. Ancak Evangeline’in bu masal için ödediği yıkıcı bedelden haberi yok. Ve kocası bunu öğrenmemesi için gereken her şeyi yapmaya kararlı ama önce Kupa Prensi’ni öldürmesi gerekiyor.
Masalsı dünyası, sihirler, lanetler ve harika karakterleriyle çok severek okuduğum bir seri oldu. Kupa Prensi ve Küçük Tilki sizin hikayeniz unutulmayacak. Türü sevenlere gözüm kapalı öneriyorum.
.
İki adam, bir kadın ve sonsuza dek mutluluk için ölümcül bir savaş. Gerçek Aşkın Laneti’nde
kan dökülecek, kalpler çalınacak ve büyük bir sır ortaya çıkacak.